Cumartesi , 29 Mart 2025
HABERLER
ANASAYFA / Makaleler / Sürdürülebilir Geleceğin Yolu Yeniden Mühendislikten Geçiyor

Sürdürülebilir Geleceğin Yolu Yeniden Mühendislikten Geçiyor

Birleşmiş Milletler’in son paylaştığı verilere göre, dünya nüfusu 2024 yılında 84 milyon artarak 8 milyar sınırının üzerine çıktı.

Sürdürülebilir Geleceğin Yolu Yeniden Mühendislikten Geçiyor
Buna karşılık gezegenimizde enerjiden gıdaya hemen her alanda kaynaklar hızla azalıyor. Sınırsızca üretim ve tüketim sonucunda makinelerden ekipmanlara, teknolojik aletlerden gıdaya kadar birçok alanda atık kıtaları oluşturmuş durumdayız. Artık daha fazla üretmek yerine var olanı doğru ve etkin kullanmak, gezegenimize karşı olan sorumluluğumuzun da gereği. Yeniden mühendislik de işte tam bu noktada kaynakların doğru kullanılması açısından en etkili yol olarak karşımıza çıkıyor. Smarts Mühendislik Kurucu Genel Müdürü Altuğ Bilgiç yeniden mühendisliği anlatıyor.

Nedir bu yeniden mühendislik?
Yeniden mühendislik, modern teknolojiden faydalanarak bir aygıtın, makinenin ya da bir parçanın yeniden tasarlanması ve daha yüksek verimle çalıştırılması olarak tanımlanabilir. Bu yöntemle, endüstride kullanılan maliyeti yüksek parçaları devre dışı bırakmak yerine yeniden mühendislikle tekrar sisteme kazandırmak ve bütün sistemin verimliliğini artırmak mümkün. Zira yeniden mühendislik yerine ürünü en baştan üretmek, çok daha yüksek bir enerji maliyeti ortaya çıkarıyor.

Enerji tasarrufu için öncelikle mevcut sistemlerde çok daha az çaba harcayarak daha yüksek verimlilik elde edebilir miyiz?
Yenisi ile değiştirmek yerine mevcut sistemleri sağlam mühendislik uygulamaları yoluyla değerlendirme, akıllı kontroller, değişken frekanslı sürücüler, otomatik kontrol sistemleri, yeni hidrolik tasarımlar, öngörücü ve önleyici bakım planları, yerel yedek parça tedariği gibi performans iyileştirme seçeneklerinin tercih edilmesi gerektiğinin hepimiz farkındayız aslında. Ayrıca, yedek parçaların yerel olarak üretilmesi de azımsanmayacak bir öneme sahip. Bu şekilde yapılan üretim, dünya genelinde ulaşım sistemleri nedeniyle boşa harcanan enerjiden büyük miktarda tasarruf sağlar. Faaliyet gösterilen ülkede yerel üretim kapasitesi ve yeterliliği olduğu sürece, orijinal ekipman üreticisinin faaliyet tabanını genişletmesi ve küresel enerji kaynaklarından başka bir güç kaybı kaynağı daha eklemesi yerine, üretimi yerelleştirmesi ve mevcut kaynakları kullanması enerji tasarrufu açısından oldukça önemli.

Bu yöntem bize, iş dünyasına ve gezegenimize ne kazandırır?
Yeniden mühendislik esasında gerçek sürdürülebilirlik faaliyetidir. Şöyle bir örnekle açıklamaya çalışayım: Pompalar dünya genelinde yaklaşık 2 terawattlık enerji tüketimi ile küresel elektriğin yüzde 10’unu harcar. Bu rakam, tüm dünyadaki yenilenebilir enerjinin toplamından bile fazla. Ortalama 20 yıllık ömrü olan bu ekipmanlar zamanla operasyon koşullarının, değişmesinden dolayı verimliliğini kaybeder. İşte bu noktada pompayı değiştirmek yerine yeniden tasarlayıp kullanmak, hem yeniden üretimde kullanılan enerji maliyetinden kurtarır hem de ekipmanın toplam verimliliğini artırarak iki türlü kazanç sağlar. İş dünyası sürdürülebilirliğe asıl buradan başlamalı.

Peki, yeniden mühendislikle bu ekipmanların verimliliğini ne kadar artırabiliriz?
Var olan pompaların hidrolik parçalarının yeniden tasarlanması ve üretilmesiyle bu pompaların verimliliklerinin yüzde 20 ile 50 seviyelerinde artırılması mümkün. Bu hidrolik parçalar ise, bir pompanın toplam enerji maliyetinin çok düşük bir kısmını oluşturuyor. Potansiyel kazanımları düşünebiliyor musunuz? Maalesef bu yöntemi uygulayan çok az şirket var dünyamızda. Pompalama sistemlerinden kaynaklanan güç tüketiminin bir diğer boyutu da bakım yönü. Birçok pompa üreticisi bakım için orijinal yedek parçaların kullanılması konusunda ısrarcıdır. Bu, stratejik ve ticari açıdan son derece anlaşılır bir durum. Bununla birlikte, son kullanıcıya ulaşmak için dünya çapında seyahat eden yedek parçaların nakliye maliyetleri ve güç tüketimi dikkate alındığında çok büyük potansiyel optimizasyonların olduğu görülüyor. Ne yazık ki bu durum, ulaşım sektörünün karbon ayak izimizin üzerindeki yükünü artırıyor, sürdürülebilirliğe büyük köstek oluyor.

 

0 YORUM

YORUM YAPIN

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER BAŞLIKLAR