Pazar , 28 Nisan 2024
HABERLER
ANASAYFA / Röportajlar / DALGAKIRAN Kompresör, 130’dan Fazla Ülkede Sektörlerinin Çözüm Ortağı

DALGAKIRAN Kompresör, 130’dan Fazla Ülkede Sektörlerinin Çözüm Ortağı

Adnan DALGAKIRAN - Yönetim Kurulu Başkanı

DALGAKIRAN Kompresör, 130’dan Fazla Ülkede Sektörlerinin Çözüm Ortağı
Yarım asırlık tecrübesi ve çağın teknolojisi ile gerçekleştirdiği geniş yelpazedeki projelerle Türkiye’nin en saygın şirketleri arasında yer alan Dalgakıran Kompresör bugünkü konuma gelebilmek için nasıl süreçlerden geçti?

Dalgakıran Kompresör’ün bugüne uzanan yolculuğu; 1965 yılında İstanbul Karaköy'de bulunan Perşembe Pazarı'nda 25 metrekarelik küçük bir atölye dükkanında başladı.Bu dönemde, Dalgakıran Kompresör’ün kurucusu olan babam Ömer Dalgakıran’ın İkinci Dünya Savaşı sonrası yaşanan zorluklara ek olarak ihtilal sonrası oluşan sosyo-ekonomik engellere ve en önemlisi toplumun “yapamazsın-başaramazsın” algısına karşı müthiş bir azim ve kararlılıkla şirketimizin temellerini attığını söyleyebilirim.

Bu dönemde başlayan ilerlemeyle birlikte üretim kapasitemizi de aşamalı olarak arttırdık ve önce 60 metrekare ardından 150 metrekarelik bir atölyeye taşındık. 1980’li yıllara geldiğimizde daha büyük hedeflere ulaşmak ve yeni bir büyüme vizyonuyla hareket etmek üzere şirketin yönetimine ben ve kardeşim dahil olduk. Bu süreçte Dalgakıran olarak öyle bir noktadaydık ki, büyük firmalar bizim için çok güçlü birer rakipti; küçük firmalar ise bizden çok daha zayıf durumdaydı. Avantaj sağlamayan orta bir noktada bulunmak kuşkusuz bize zarar verecekti ve büyümemiz şarttı.

Bunun için, bazı planlarım vardı ve bu planlar çerçevesinde iş hacmimizi büyüterek İMES’te daha büyük bir üretim alanına taşındık. Burada bize bir süre sonra basınçlı hava sektöründe liderlik getirecek olan vidalı kompresör üretimine başladık. Ardından yurt dışı pazarlara açıldık. Bu kırılım, yükselişimizde iyi bir ivme kazandırırken Sancaktepe’de 6.000 m² büyüklüğündeki fabrikamıza taşındık ve çimento sektörü için alçak basınç kompresörleri üretimine başladık. Bu dönemde, ihracat yaptığımız ülke sayısı hızla arttı.

Avrupa’da ve ABD’de ofisler açarak distribütör ağımızı güçlendirdik. Sonrasında yeni bir kırılım için üretimimizi 2020 yılında 50.000 m² büyüklüğündeki fabrikamıza taşıdık.
 
Bugün, 130’dan fazla ülkeye ihracat yapıyoruz ve üretimimizi arttırmaya devam ediyoruz. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin yaptığı İlk 1000 İhracatçı Araştırması’nda Makine ve Aksamları sektöründe ilk 10 şirketten biri olmanın gururu içerisindeyiz.
 
Sizi sektördeki diğer firmalardan ayıran, farkınızı ortaya koyduğunuz özellikleriniz nelerdir? Müşterilerinizin sizi tercih etmesindeki en önemli faktörler nelerdir?

Türkiye’de basınçlı hava sektöründe ilk AR-GE merkezi kuran firma, Dalgakıran Kompresör. Haliyle bizi farklı kılan unsurların başında uzun yıllardır müşterilerimizin ihtiyaçları doğrultusunda ve yalnızca kendi tasarımımız olan dayanaklı ürünler üretmemiz geliyor. Bu noktada, farklı sektörlerden birçok müşterilerimizin ihtiyaçları özelinde şekillendirebildiğimi geniş ürün gamımız, çeşitli kazançları beraberinde getiriyor. Burada 55 yılı aşan sektörel tecrübemizin ve her zaman daha iyiyi yapma arzumuzun bize rehberlik ettiğini söyleyebilirim.

Müşteri odaklı çözümlerimizi, 7 gün 24 saat süren servis hizmeti kapsamında da görebiliyorsunuz. Bu noktada müşterilerimizin üretim proseslerinin aksamaması ve sürekli üretim hedeflerine destek olabilmek bizim için çok kıymetli.

Küresel trendleri ve güncel uluslararası gelişmeleri yakından takip ediyor ve kendimizi bunlara göre konumlandırıyoruz. En önem verdiğimiz konulardan biri, küresel iklim krizi ve buna bağlı olarak enerji tasarrufu. Son dönemde ürettiğimiz kompresörlerin, yüksek enerji verimliliği sağlamasına ek olarak iş ortaklarımızın sürdürülebilirlik taahhütlerini destekler nitelikte olması, bu konuyu benimsediğimizin bir göstergesidir.
 
Biraz müşteri profilinizden bahsetmenizi istesek neler söylersiniz? Müşteri memnuniyetine yönelik ne gibi ayrıcalıklar sağlıyorsunuz? Müşterilerinize satın alma konusunda ne gibi önerilerde bulunursunuz?

Açıkçası bizim için bir müşteri profili belirleyebilmek çokta kolay değil. Çünkü sadece Türkiye’de değil dünyada 130’dan fazla ülkede birçok farklı sektörden müşterimiz var ve bu çok büyük bir çeşitlilik anlamına gelse de şunu söyleyebilirim ki, her bir müşterimiz bizim için ayrı bir değeri ifade ediyor.

Farklı lokasyonlardan, farklı sektörlerden, farklı büyüme stratejileriyle ilerleyen şirketlerin her birinin beklentilerini anlamak ve ürün portföyümüzü bu beklentiler doğrultusunda geliştirme fırsatına sahip olmak da bizim için kıymetli bir durum.

Dünyanın neresinde olursa olsun, Dalgakıran Kompresör olarak müşterilerimize ihtiyaç duydukları basınçlı hava doğrultusunda kesintisiz ve optimum çözümler sunuyoruz. Bu noktada odağımız, kaliteli ürün ve hizmet sunmak ile birlikte her zaman müşteri memnuniyetini önceliklendirmek. Haliyle hem satış sürecinde hem satış sonrası süreçlerde erişilebilir olmak, hızlı, uygun ve efektif çözümler üretmek bizim en büyük ayrıcalığımız.

Yaptığınız yatırımlarla beraber AR-GE departmanının kendi bünyesinde üretmiş olduğu Prototip teknolojinizden okuyucularımıza bahsedebilir misiniz? Üretiminize yararları nelerdir, sizce her firma için prototip teknolojisi olmazsa olmazlardan mıdır?

Prototip süreci, detaylı bir şekilde tamamlanan ve birçok ayrıntıyı dijital olarak öngörebildiğimiz tasarım ve analiz çalışmalarımızın ardından gerçekleşiyor. Prototip aşamasında en az problemle karşılaşmak ve prototipten maksimum verimi almak için ilk aşamaların başarılı bir şekilde tamamlanması çok değerli.

Son dönemde yaptığımız yatırımlar sonucunda, prototip üretme kabiliyetini AR-GE departmanına kazandırdık. Bu kapsamda prototipler; tasarımın ve ürünün gerçek dünyada farklı şartlarda ve durumlarda nasıl çalışacağını, nasıl bir performans sergileyeceğini anlamak için bizlere gerçek kullanıcı deneyimini simüle etme olanağını veriyor.

Gerçek üretim sürecine geçmeden önce prototip üretmek, ürünün potansiyel sorunlarını tespit edebilme fırsatı ve maliyet tasarrufu avantajını beraberinde getiriyor. Prototip üretimi sonrasında gerçekleştirebildiğimiz performans, soğutma, titreşim, ses, debi ve enerji tüketimi testleri ile sahada karşılaşılması muhtemel zorlu koşullara karşı kompresörlerimizin kalitesinden ve performansından ödün vermeyeceği konusunda emin oluyoruz. Bunun için fabrikamızda yaklaşık 1000 m² alana sahip özel bir alanımız var.

Dalgakıran gibi üretim konusunda mükemmeliyetçi değerlere sahip firmalar için prototip teknolojisi olmazsa olmaz diyebilirim.

Yönetim kurulu başkanı olduğunuz Türkiye Makina Federasyonu (MAKFED) derneğinin amacı ve sektöre katkısı nelerdir?

Türkiye Makine Federasyonu (MAKFED), makine imalatı ile iştigal eden firmaların üye oldukları sektörel dernekleri bir araya getirmek üzere 2014 yılında kurulan bir Federasyondur. MAKFED’e her bir alt sektörden ancak bir dernek üye olabilirken bölgesel sektör dernekleri, kümeler ve makine ihtisas OSB’leri de gözlemci olarak çalışmalara dahil olabilmektedir. Bugün MAKFED, 20 üye ve 13 gözlemci ile makine imalat sektörünü en üst düzeyde temsil eder hale gelmiştir. MAKFED, Avrupa Makine Konfederasyonu konumundaki ORGALIM’de Türkiye’yi temsil ederken üye dernekler de ilgili Avrupa üst kuruluşlarda aktif olarak yer almaktadır.
 
Türkiye Makina Federasyonu (MAKFED) derneğinin, makine sanayisine ne gibi avantajları vardır, neden üye olmalılar bilgi verir misiniz?

MAKFED; Türk Makina İmalatı sektörünün diğer yan sektörler ile birlikte ilerlemesine ve kalkınmasına katkıda bulunmak, makina sanayisi ile ilgili tüm sektörel politika ve uygulamaların oluşmasında sektörün yan sanayisi ile birlikte gelişerek küresel rekabette güçlenmesinde etkin rol oynamak, sektörel kuruluşları geniş- demokratik bir katılım, dayanışma ve iş birliğine açık bir tutum ile sektörel bütünleşmeyi hedefleyen bir dernektir.

MAKFED’e üye olmalısınız, çünkü:
  • Üye dernekler ve mensupları arasında mesleki birlik yardım- sosyal dayanışma- uyum ve disiplini geliştirmek,
  • Kanunların öngördüğü çerçevede insan sağlığı ve kamu yararına hizmet ölçütlerini göz önünde bulundurarak üye dernekler ve bunlara üye meslek mensuplarının hak ve menfaatlerini korumak,
  • Mesleki yeterlilik ve bilinç düzeylerini geliştirmeyi amaçlıyoruz.
  • Federasyonun temel ilkesi, üye dernekler ve bunlara üye meslek mensupları arasında var olan dayanışmayı en üst seviyeye çıkarmaktır.

2024 yılında Türkiye Makina Federasyonu (MAKFED) derneğinin üyeleri için yeni projeleri, yeni çalışmaları olacak mıdır?

Temel amacı politika belirleme süreçlerine katkı sağlamak olan MAKFED, yıllık raporlar yanı sıra tematik sektör raporları ile sektöre ışık tutmaya çalışırken karar verici çevreleri desteklemeyi araç edinmiştir. Bununla birlikte her yıl ‘Makine Zirvesi’ adı altında sektörü tüm paydaşları ile bir araya getirmektedir.

Bizler, ODTÜ ve İTÜ gibi üniversitelerle oluşturduğu merkez ve platformlarla olan işbirliğini önümüzdeki yıl daha da artırarak sektörün ikiz dönüşümdeki sürecini hızlandırmak istiyoruz.

Makine sektörünün ölçek yapısının iyileştirilmesi ve ihracatının desteklenmesi amacıyla oluşturulan TURQUM, makine kalite markasının yaygınlaştırılması 2024’ün öncelikleri arasında olacaktır. Aynı zamanda haksız rekabet ve kayıt dışı ile mücadelede ilgi kamu kuruluşları olan işbirliğinin arttırılmasına çalışılacaktır. 
 


 

0 YORUM

YORUM YAPIN

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER BAŞLIKLAR

  • Romatizmaya Yaşamsal Destek Önerileri

    Romatizmaya Yaşamsal Destek Önerileri

    D vitamini eksikliği, fazla kilo ya da sağlıksız beslenme veya git gide soğuyan havalar ve nemli ortamlarda geçirilen uzun zamanlar da romatizmaya etki eden olumsuz faktörlere büyük bir zemin hazırlıyor.... Devamı »