Rüzgâr değil, yelken yön belirler!
Festo'nun 4 Ekim Perşembe günü düzenlediği “Rüzgâr değil, yelken yön belirler!” ana temalı etkinlik, Festo'nun Tuzla merkez binası, Mevlana salonunda gerçekleşti. Teknolojik değişimler, Endüstri 4.0, sarsıcı yenilikler, yepyeni iş modelleri, bu gün itibariyle Türkiye'nin ekonomik bakımından durumu ve pozisyonu, istatistiki verilerle değerlendirilen bu toplantının açılış konuşmasını Festo Türkiye Genel Müdürü Osman Türüdü yaptı. Konuşmasında dünyanın girdiği bu yeni döneme dair kısa bir hatırlatma yaparak “bu ortamda biz sanayiciler ne yapmalıyız. Ana sorumuz ve günün konusu da bu. Gelecek nasıl olacak ve bizleri neler bekliyor ve ne yapmalıyız?” sorusunu sordu. Sayın Türüdü “bu ve buna benzer soruların cevaplarını bugün hep birlikte arayacağız” diyerek konuşmasını Festo Avrupa Ülkeleri Müdürü Giampiero Bighiani'ye bıraktı.
Bighiani konuşmasına başlarken “Bugün buraya daha çok sizin yaşadığınız ortamı ve koşulları yerinde görmeye geldim. Yüz yüze görüş alışverişinde bulunmaktan çok memnunum.” dedi. Türkiye'nin özel zamanlardan geçtiğini, mevcut ekonomik daralma ve Türk lirasında yaşanan devalüasyonun bir süre önce kendi ülkesi İtalya'da da yaşandığını vurguladı. Bighiani “Biz müşterilerimizin bulunduğu her yerde olmak istiyoruz, yani sizin gölgeniz olmak istiyoruz” dedikten sonra şöyle devam etti: “Eskiden ürünlerimizin %80'inden fazlası Almanya'da üretiliyordu, bugün Festo ürünleri 3 kıtada, aynı kalitede üretiliyor. Bunu pazarımıza yakın olmak ve sizlere hızlı ulaşabilmek için tercih ediyoruz. Türkiye, esneklik, hız ve fiyat açısından güçlü ülkelerden biri, bu yüzden sizlere daha yakın olmak istiyoruz. Biliyorsunuz Türkiye 2009'dan beri Festo'nun Global Satın Alma Ağı içinde yer alıyor. İstediğiniz ürünleri Türkiye'deki tesisimiz sayesinde size birkaç gün içinde teslim edebiliyoruz. Önümüzdeki yıllarda Türkiye'deki üretim kapasitemizin arttığını göreceksiniz. İnovasyona, teknolojiye yatırım yapıyoruz. Güvenliğe yatırım yapıyoruz çünkü insanlara güvenli olmayan ortamlarda güvenliymiş gibi muamele edemezsiniz.” Bighiani konuşmasının devamını Festo'da dijitalleşmeye verilen önem ve somut çalışmalara, dünyada, Avrupa’da otomasyon endüstrisinin hangi yöne doğru gittiğini ve bu yeni trendlerin makine ve tesis üreticilerine ve son kullanıcılara neler sağladığını anlatarak sürdürdü. Festo'nun bu gelişmelerin neresinde bulunduğunu anlatan Bighiani konuşmasını tamamladıktan sonra sözü Prof. Dr. Emre Alkin'e bıraktı.
 
Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı olan Prof. Dr. Emre Alkin “Nereden geldik nereye doğru gidiyoruz? konulu konuşmasında çarpıcı bilgi ve istatistiki verileri harmanlayarak bir Türkiye panoraması çizdi. Mevcut çizilmiş kalıpların dışına çıkamadığımız sürece yaptığımız işte fark yaratamayacağımızı çeşitli örneklerle anlattı. Toplantıya katılan sanayici temsilcilerine atfen de onların çizilmiş kalıpların dışına çıkabildikleri için bugünkü başarılı seviyeye ulaştıklarını belirtti.
 
Alkin konuşmasını, açıklanmış olan orta vadeli planı yorumlayarak bu verilerden çıkan acı gerçeği anlatarak devam etti. Bu verilerin enflasyonun kolay kolay düşmeyeceğini, büyüme hızlarının daha anlaşılır seviyelere gerilediğini, cari açık ve faiz dışı fazla verilerini de yorumlayarak yüksek vergi toplanmasına devam edileceğini ve kamu harcamalarından da tasarruf edilmeyeceğini belirtti.
Alkin konuşmasına şöyle devam etti: “Bizim dünya ile çözüm üreterek rekabet etmemiz gerekiyor. Mal ve hizmet üretmede rekabet çok ama çözüm üretmede rekabet az. Alaska'dan Singapur'a kadar çözüm üreten bir şeyler bulmak zorundayız ki, oradan insanlar gelip sizi bulsun ve bu çözümü satın alsın. Herkesin aynı şeyleri ürettiği bir sistemin esprisi yok. Çözüm üreterek rekabet üretmek çok önemli.
Çevre konusu da önemli, anladık ki türleri öldürdük ve dünya iyi bir yere gitmiyor. Ne kadar çok çevreye saygılı olursak o kadar sürdürülebilir bir çevreye ve yaşama sahip oluruz.”
Alkin, dünyadaki politik eğilimlerin son yıllarda gittikçe sağa kaydığını ve sol partilerin bile artık sağ söylemler kullandığını, demokrasi ısrarının zayıfladığını, huzursuzlukların, çalkantıların arttığını ve bütün bunlara atfen dünyanın iyi bir yerlere gitmediğini, petrol politikalarının, üretiminin ve dağılımının ülkeler arasındaki huzursuzlukları ve çatışmaları arttırdığını belirtti. Ancak günümüzde bundan daha önemli hale gelen “big data” yani büyük verinin işlenmesi ve kontrol edilmesidir diyerek bu konuya vurgu yaptı.
İnsanların ölüm nedenlerinin başında hava kirliliği, sigara ve AIDS gelmesine rağmen bunların yanında sekizinci sırada çok küçük bir orana sahip olan silahlı çatışmalardan ölme rakamlarına rağmen ülkelerin silahlanmaya çok büyük bütçeler ayırdığını belirtti. Madem silahlı çatışmalardan bu kadar az insan ölüyor o halde neden silahlanmaya bu kadar büyük bütçeler harcanıyor sorusunu dinleyicilerin yorumuna bıraktı.
Akin konuşmasına milli gelir, nüfus gibi bazı dünya ülkeleri istatistiklerini vererek Türkiye'nin gelecekte hangi konumda olacağını anlattı. Bir ülkenin sadece yüksek binalarıyla yükselemeyeceğini, insanlarıyla, insanlarının değerini arttırarak yükseleceğini vurguladı. Kalkınmanın ilk teorisinin bu olduğunu söyledi.  Festo'nun en beğendiğim tarafı bir okul gibi olmasıdır. Sürekli insan kaynağına önem veren ve geliştiren bir yerdeler dedi.
Emre Alkin konuşmasının devamında Türkiye'yi gelecekte neler beklediğini ve sanayiciler olarak nelere dikkat edilmesi ve nasıl fark yaratılabileceğini anlatarak sonlandırdı.
Daha sonra panel bölümüne geçildi. Toplantıya katılım sağlayan sanayi temsilcileri konuşmacılara çeşitli sorular sordular ve çeşitli yorumlar yaptılar. Bu etkinlik panel sonrasında verilen kokteyl ve firma turu ile sona erdi.
 
FESTO