Pazartesi , 06 Mayıs 2024
HABERLER
ANASAYFA / Benim Köşem / PİYASA, PAZAR, RAKİP ARAŞTIRMALARINIZ TAM VE DOĞRU MU? 4.BÖLÜM

PİYASA, PAZAR, RAKİP ARAŞTIRMALARINIZ TAM VE DOĞRU MU? 4.BÖLÜM

Siz sessizce çalışın, gürültüyü başarınız yapsın.

PİYASA, PAZAR, RAKİP ARAŞTIRMALARINIZ TAM VE DOĞRU MU?  4.BÖLÜM
Her birimiz bir şekilde iş hayatının içerisindeyiz. Özel sektör olsun, kamu kuruluşları olsun hepimiz haftanın 5-6 gününü çalışarak geçiriyoruz. Hayatlarımızın büyük bir kısmını iş yerlerinde harcıyoruz. Haliyle insanların günlük rutin sohbetlerinde iş yerlerinde yaşadıkları sıkıntılar, mutluluklar, olumlu veya olumsuz hadiseler yer buluyor. Tüm bu konuşmalara şahit olurken bir nokta dikkatimi çekiyor. Büyük bir çoğunluğumuz yaptığımız işte fark ortaya koymak derdinde değiliz. Kaba tabir ile mesai saatini tamamlayıp biran evvel iş yerinden çıkmak niyetindeyiz. Zaten temel görevimiz olan işleri yaptığımız için ekstra takdir beklentisine giriyoruz ve bu beklentimiz karşılanmadığında kendimizi kötü hissetmeye başlıyoruz.
Montaj tezgahında çalışan bir işçi günde yüzlerce parçayı rutin bir şekilde monte ederken, kendi işini kolaylaştıracak, monte ettiği parçalara erişimini daha rahat hale getirecek bir dizayn hakkında hiç kafa yormaya gerek duymuyor. İşe başladığında kendisine ne şekilde öğretildi ise o düzeni hiç bozmadan devam etmeyi tercih ediyor. Yıllarca hiç kanıksamadan aynı hatayı, aynı eksikliği yaparak çalışabiliyor.
Ofis personeli olarak çalışan bir personel her gün rutin olarak yaptığı evrak işlerini yaparken kendisini hiç sorgulamıyor. Bu işi nasıl daha kolay, daha hızlı, daha verimli şekilde yapabilirim diye düşünmüyor ve gün sonunda fazla evrak işi yaptığı için ekstra vakit bulamadığından şikayet ediyor.
Bazen insanlar çalıştıkları ortamda sürekli aynı işi yaptıklarından, sürekli aynı noktalara odaklandıklarından çok basit çözümleri olan şeyleri görmeyebiliyorlar. Biz buna işletme körlüğü diyebiliriz. Fakat yukarıda bahsettiğim şey işletme körlüğünden ziyade, istemsizce çalışmanın sonuçlarıdır.
Buradan şunu anlayabileceğimizi düşünüyorum. Birçoğumuz yaptığımız işi sevmediğimiz gibi, sevmek için bir çaba harcama konusunda da yeterli değiliz.
Oysa firmalarda dikkat ettiğim bir şey var ise o da fark yaratan kişilerin imkanlara çok daha fazla ve kolay eriştiğidir. Günün sonunda her birimiz yaptığımız işleri maddi kazanç elde etmek adına, konforlu bir ortamda sistemli ve rahat bir şekilde çalışmak isteği ile yapmıyor muyuz?
O halde yaptığımız işe fark katmak bizi farklı kılacak yegane yol olmalı. Bunu yapıyor iken yeniliklere açık olmalı, içinde bulunduğumuz döneme ayak uydurmayı da öğrenmeliyiz. Şuan için kurduğumuz bir sistem, bugün için muhteşem olabilecekken yarın hiçbir kıymeti kalmayabilir.  Unutmayın ki, Finlandiyalı telefon üreticisi Nokia bir zamanlar piyasasının en büyük oyuncusu idi. Sistemli ve verimli fikirler üretmeli, uygulamaya geçirmeli ve sürekliliğini sağlamalıyız. Bu durumun çıktısı bizim için az önce yukarıda saydığımız daha fazla maddi kazanç, daha konforlu ve rahat bir çalışma hayatı getirecektir. Ama en önemlisi manevi tatmin duygusunu tadacağız. İnanın yıllar geçtikçe aklınızda ne kadar para kazanıp ne kadar rahat ya da zor çalıştığınızdan ziyade çalıştığınız kurumda bıraktığınız güzel izler kalacaktır. Yıllar içinde elde edeceğiniz başarının tatmin duygusunu başka hiçbir şeyde bulamayacağınıza emin olabilirsiniz.
Martin Luther King’in söylediği gibi;
“Eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse, Michelangelo’nun resim yaptığı, Beethoven’in beste yaptığı veya Shakespeare’in şiir yazdığı gibi süpürün. O kadar güzel süpürün ki gökteki ve yerdeki herkes durup ’Burada işini çok iyi yapan, dünyanın en iyi çöpçüsü yaşıyormuş’ desin.”
 
Siz sessizce çalışın, gürültüyü başarınız yapsın.

0 YORUM

YORUM YAPIN

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER BAŞLIKLAR

  • "BİZ KONSAYIZ"

    "En önemli gücümüz; üründe, hizmette ve iletişimde kaliteli ve sürdürülebilir başarıya olan inancımızdır."... Devamı »