İhracat yapan ya da yapmak isteyen bir firma için en önemli müşteri bulma kaynağı, şüphesiz fuarlardır. Sektör temsilcileri ile görüştüğümüz, yeni gelişmeleri takip ettiğimiz bize zaman ve para kazandıran önemli platformlardır. 
 

Teknolojik gelişmelerin daha birini sindiremeden yenisinin büyük bir hızla beğenimize ve kullanımımıza sunulması, çoğu zaman anlamadan, fark etmeden sorgulamadan yani fayda zarar muhasebesi yapmadan hayatımıza dahil etmemize ve kabullenmemize sebep veriyor. 

Burada önemli bir kavramdan bahsetmek istiyorum. ‘Teknoloji Okur Yazarlığı’ yani teknolojik gelişmeleri hangi platformda olursa olsun fayda zarar ve doğruluk muhasebesi yapmadan hayatımıza sokmamak. 
 

Konumla bağlantısına gelince pandemi sırasında ticaretimiz, ilişkilerimiz, sosyalleşme şekillerimiz teknoloji odaklı evrildi. Ancak bu çok kısa sürede ve mecburiyetle birlikte hayatımıza girdi. Özellikle, teknoloji ile daha yeni tanışan, belki 20 yılı aşkın süredir varlığını sürdüren eski teknoloji araçlarını dahi kullanmayan ve pandemi sırasında öğrenen, kullanmaya başlayan bireyler, bu kontrolsüz güç ile ne yapacaklarını bilemediler. Toplum deformasyona girdi. 
 

Hatta, ‘Ben artık toplantılar için seyahat etmem.’

‘Fuarlara da ne gerek var canım?’ diye düşünen firma sahipleri ve üst düzey yöneticileri ile sıklıkla karşılaşır olduk. Olduk da ‘İnsan’ gerçeğini unutan ya da analiz edemeyen bir kitlenin varlığına şahit olduk. 
 

Konuşmak İster,

Dinlemek İster,

Anlamak İster,

Dokunmak İster,

Koklamak İster,

İster de ister … Ancak ticarette en önemli isteği nedir? Tabii ki 

Güven İster!
 

Fuarlar devlet ve sektörel otoriteler tarafından regüle edilmiş, görünür ve görünmez kuralları olan, bir asırdan fazla zamandan günümüze gelen geleneksel ticari alışkanlıklarımızdan en önemlisidir. Faydalıdır, etkilidir ve zevklidir. Elbette maliyetlidir ancak fayda- zarar ilişkisinde açık ara fayda öndedir. 
 

Pandemi sırasında yapılan online toplantılar, online fuarlar 2 senelik zorlu süreci daha rahat atlatmamızı sağladı ancak firmalar olarak bu rüyadan uyanmamızın vakti geldi. Sosyal medya, online platformların önemini kabul etmekle beraber, regülasyon olmaması ve denetimsizlikler yüzünden paylaşımların aldatıcı, genel geçer ahlak kurallarının dışında olması bu mecranın güvenirliliğini yitirmesine günden güne sebebiyet vermektedir. 

Çoğumuz son zamanlar şu söylemleri sıklıkla duyuyoruz ya da kendimiz de ifade ediyoruz. ‘Televizyon’da izlenecek bir şey kalmadı. Gazete, dergi alıp okumayı özledim.’ Aynı şekilde pandemi sırasında da ‘Dünya’nın bir başka köşesine, fuar veya iş toplantısı için gitmeyi özledim.’ 

Ben de firmalarımı temsilen yılda yaklaşık 4 fuar katılımı ve onlarca fuar ziyareti yapıyorum. Çok da faydasını görüyorum. Eğer sektörünüzle ilgili gelişmelerden haberdar olmak ve yeni iş birlikleri kurmak istiyorsanız her sene sektörünüz için önemli olan fuarları ziyaret edin ya da katılımcı olun. Pişman olmayacaksınız.
 

Peki fuarlara katılırken nelere dikkat etmeliyiz?
 

Aşağıdaki soruların cevaplarını vererek fuara gitmeniz gerekmektedir. 

Bu sorular en basit anlamda temelde cevap vermemiz gerekli sorulardır. Elbette, firmanızın amacı, gidilecek ülke ve fuarın niteliği gibi bir çok alt parametrede gerek fuar seçiminizi gerekse yapılması gereken hazırlıkları etkilemektedir. 

Yazımın sonuna gelirken son söz olarak kesin bir netlikle cevaplayabilirim ki; ‘Hayır! Pandemi Sonrası Fuarların Önemi Azalmadı. Hatta arttı. Eğer bir pazara yeni girmek ya da pazarda büyümek istiyorsanız. Hadi acele edin ve en yakındaki fuara katılın’ 

Bereketli ticaretler diler, ihracatlarınızla ülkemize katkınızın olmasını temenni ederim.