Günümüz teknolojisinin hızla ilerlemesi, artan nüfus, sanayileşme çabaları ve bilinçsiz plastik tüketim ve bertaraf uygulamalarındaki artış gibi birçok neden dünyayı ve çevreyi olumsuz etkilemektedir. Plastiklerin geneli petrol kökenli olup, bilinen durumda doğada parçalanması uzun yıllar almaktadır. Plastik atıklarının doğada uzun süre yok olmamasından ötürü, artan üretim ve kullanımla doğru orantılı olarak plastik atıkları havada, suda ve toprakta birikerek çevre ve insan sağlığını tehdit edecek boyuta gelmiştir. Denizlere her yıl 4,8 ila 12,7 milyon ton arasında plastik atıldığı bilinmektedir. (Akçay ve ark., 2020) Akdeniz’deki yüzen atıkların %95 i plastiklerden oluşmaktadır. (Onay ve ark, 2021) Bu nedenle, sektörde faaliyet gösteren firmalar ambalajın çevresel etkilerini azaltmak için çeşitli yollar denemektedirler. Bunlardan başlıcaları, ağırlık azaltma ve geri dönüşüme uygun ambalaj kullanımıdır. Ağırlık azaltma yöntemi senelerdir sektörde kullanılmaktadır. Çevreye atılan plastik atıkların yanında, verimsiz kaynak tüketiminin yarattığı hammadde ve enerji sarfiyatları da çevreyi olumsuz etkileyerek, küresel ısınma ve iklim değişikliği tehditleri oluşturmaktadır.
Plastikler mekanik geri dönüşüm işlemlerinde eritilip yeniden granüle edildiğinden erime noktası proses için kilit bir parametredir. Bir plastik filmi granül haline getirmek için gerekli olan proses ısı değerleri, karışımın en yüksek erime noktasına sahip hammaddeye göre belirlenmektedir. PE ve PP’in erime noktaları sırasıyla 110-130 °C ve 160 °C olmak üzere birbirine daha yakındır. Bu nedenle geri dönüşüm işlemlerinde PE ve PP içeren ambalaj yapıları tercih edilmektedir. Detaylı incelendiğinde ise, PP ve PE filmlerin fiziksel ve kimyasal özelliklerinin farklı olduğu görülmektedir. PP; berraklık, parlaklık ve mukavemet gibi çeşitli özelliklerinden dolayı ambalaj filmlerinde yaygın olarak kullanılan termoplastiklerdendir. Aynı zamanda orta düzeyde gaz ve iyi derecede nem bariyerine sahipken, PE düşük erime sıcaklığına sahip olduğu için güçlü yapışma davranışı gösterir, bu nedenle genellikle lamine filmlerde yapışma fonksiyonuna hizmet edecek katman olarak kullanılır. Yüzey özellikleri birbirinden farklı olan bu malzemeler, çeşitli modifikasyonlar ile ürün ihtiyacının özelliklerine göre tek başına veya karışım halinde kullanılabilirler.
Mono PP bazlı ambalaj yapılanmalarında, baskı filmi için PET yerine BOPP film, bariyer için Alüminyum yerine BOPPMET, yapışma katı için ise CPP veya BOPP filmler de kullanılmaktadır. Geleneksel PE’lerin üretim teknolojisi nedeni ile çok esnek olması, mono PE yapıda esnek ambalaj geliştirmede baskı prosesinde teknik kısıtlara sebep olmaktadır. Bu nedenle mono PE bazlı ambalajın önündeki engeli kaldırabilmek adına yeni üretim teknolojilerinin kullanımı sonucunda rotogravür baskıya uygun dayanıklı ve tok yapıda MDO PE (makine yönünde gerdirilmiş) geliştirilmiştir. Böylece, baskı ve laminasyon teknolojilerine tam uyumla mono PE ambalaj yapılanmaları da yerini almıştır. Toplam yapının bariyer ihtiyacı, yapışma ya da baskı katına eklenen farklı katkılar ile sağlanmaktadır. Böylelikle, mono yapıda bir ambalajda da kompozit yapılı ambalajlarda sağlanan özelliklere ulaşılabilmekte ve gıdaların raf ömrü için gerekli özellikler sağlanabilmektedir.
Esnek ambalajlarda PE, PP gibi baz filmlerin yanında baskı operasyonunda mürekkep, laminasyon operasyonunda tutkal ve ihtiyaç olması durumunda filmlere bariyer sağlamak için geri dönüşüm özelliği olmayan türlü katkı maddeleri kullanılmaktadır. Bir ambalajın birim ağırlık verilerinden, kullanılan mürekkep ve tutkal gramajlarından faydalanılarak yüzdesel olarak geri dönüştürülebilirlik oranı hesaplanabilir.Bir ambalajın geri dönüştürülebilir sıfatını edinebilmesi için uyması gereken ilk kural, Esnek Ambalaj için Döngüsel Ekonomi Konsorsiyum’una göre (CEFLEX), ağırlıkça en az %90 oranında geri dönüştürülebilir (PO) malzemelerden oluşmasıdır. Hollanda Sürdürülebilir Ambalaj Enstitüsü’ne göre (KIDV) ise, geri dönüştürülebilirlik yalnızca malzeme ile değil esnek ambalajın ebatları ile de ilişkilidir. KIDV’ın sistemine göre, esnek ambalajlar sınırlı geri dönüştürülebilir veya geri dönüşüme uygun olarak sınıflandırılmaktadır. Bir diğer fark, mono PO ve mono PP yapıların sınırlı geri dönüştürülebilir sınıfına dahil olmasıdır.
Sonuç olarak, gelişen ve hızla değişen dünyada sürdürülebilir bir yaşam için geleceği şekillendiren yenilikçi adımların atılması kaçınılmazdır. Bu kapsamda, ambalaj dizaynlarının geri dönüştürülebilirliğe uygun çevre dostu olarak yapılması özellikle plastik atıkların azaltılması, enerji verimliliği kaynakların yeniden kullanılması konularında gereklilik haline gelmiştir. Böylelikle sürdürülebilir bir yaşam ile birlikte ekonomik büyüme, çevresel bakım ve sosyal refah arasında bir denge sağlanacak, mevcut nesillerin ihtiyaçları gelecek nesillerin ihtiyaçlarından ödün vermeden karşılanacaktır.
REFERANSLAR / REFERENCES
Akçay, S., Törnük, F., & Yetim, H. (2020). Mikroplastikler: Gıdalarda bulunuşu ve sağlık üzerine etkileri. Avrupa Bilim ve Teknoloji Dergisi, (20), 530-538.
Akçay, S., Törnük, F., & Yetim, H. (2020). Microplastics: Presence in the foods and effects on the health . European Journal of Science and Technology, (20), 530-538.
Onay T., Küçüker M., Vardar S. & Yücel T. (2021) Türkiye’de Plastik Atık Sorunu ve Politika Önerileri. WWF-Türkiye Raporu (s.12)
Onay T., Küçüker M., Vardar S. & Yücel T. (2021) Plastic Waste Problems in Turkey and Policy Recommendations , WWF-Turkey Report (pp.12)
CEFLEX. (2020), Döngüsel Ekonomi için Tasarlama Faz 1
CEFLEX. (2020), Designing For A Cırcular Economy Phase 1
YAZARLAR / AUTHORS
Burçin YALÇIN ÖZKAN - Bak Ambalaj Ar-Ge Uzmanı / Bak Ambalaj R&D Executive
Nazlı ULUTAŞ - Bak Ambalaj Ar-Ge Uzman Mühendisi / Bak Ambalaj R&D Senior Engineer
Esen USLU - Bak Ambalaj Ar-Ge Mühendisi / Bak Ambalaj R&D Engineer
Özge TEKİN - Bak Ambalaj Ar-Ge Mühendisi / Bak Ambalaj R&D Engineer
Mine KULALI - Bak Ambalaj Ar-Ge Mühendisi / Bak Ambalaj R&D Engineer
0 YORUM