Türkiye’de cam, metal, pet ve karton olmak üzere yıllık ortalama 20 milyar içecek ambalajı ortaya çıkıyor. Tüketim bu şekilde devam ettiğinde 2041 yılında 52 milyar adet içecek ambalajının atık olarak yönetilmek zorunda kalınacağı ön görülüyor. Tüketim alışkanlıklarında yaşanan değişikliklerle de tek kullanımlık ambalaj tüketiminin arttığı görülüyor. Bu nedenle tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kaynakların ülke ekonomisine temiz bir şekilde kazandırılmasını sağlayan döngüsel ekonominin en önemli örneklerinden biri olan Depozito İade Sistemi’nin yürürlüğe girmesi planlanıyor.
Depozito iade sistemi olarak bilinen bu uygulama kapsamında içeceğin fiyatına küçük bir depozito bedeli ekleniyor. Boş ve sağlam içecek ambalajlarını geri dönüşüm için iade eden tüketicilere, bu bedelin tamamı geri veriliyor. Türkiye Çevre Ajansı tarafından yönetilecek sistem, içecek üreticileri, perakende sektörü oyuncuları ve tüketiciler gibi çoklu bir yapıdan ve çeşitli faktörlerden oluşuyor.
Geri dönüşüm amaçlı olarak içecek ambalajlarının toplanmasında dünya lideri olan TOMRA Collection Solutions’ın Türkiye Genel Müdürü Metin Tek, konuyla ilgili olarak; “WWF’in 2019’da yaptığı bir araştırma, sistemin GSYİH’ya katkısının 1 milyar 400 milyon TL’yi bulabileceğini ve 5 bin kişiye istihdam yaratabileceğini gösteriyor. TOMRA olarak 50 yıla yakın süredir her gün depozito sistemleri için faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Deneyimlerimiz, dünyadaki çoğu içecek ambalajları depozito iade pazarını kapsıyor. Bu nedenle, en düşük maliyetle maksimum çevresel fayda sağlayan modelleri barındıran farklı sistemlerde edindiğimiz çeşitli deneyimlerinden yola çıkarak, Türkiye’de sağlanabilecek başarıları ön görebiliyoruz. Artık tüm dünyada tüketicilerin içecek ambalajını ödünç, içindeki ürünü satın aldığı bir düzene geçildiğini söyleyebiliriz” diyor.
Tüm dünyada doğal kaynakların gitgide azalmakta olduğunun bilinci ile önlemler alınıyor. Yalnızca son üç yılda, en az 22 eyalet veya ülke, depozito iade sistemlerini güncelleme ve geliştirme taahhüdünde bulundu. Bu gelişmeyle sistem, Birleşik Krallık, Portekiz ve tüm Avustralya dahil olmak üzere globalde toplam, 60'ın üzerinde pazara yayıldı.
Avrupa Birliği’nin Tek Kullanımlık Plastik Direktifi üye devletlerin, 2029 yılına kadar tüm plastik şişelerin %90'ını toplamasını hedefliyor. Konunun uzmanları, içecek ambalajlarına depozito uygulanmadan bu orana ulaşmanın zor olduğunu belirtiyor. Avrupa genelinde mevcut depozito sistemleriyle, geri dönüşüm için toplanan plastik içecek ambalajlarının oranı %94'e ulaşıyor. T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın paylaştığı bilgilere göre Türkiye’de de Depozito İade Sistemi ile 3-4 yıl içerisinde atıkların yüzde 90'ının geri dönüşüme ulaştırılması hedefleniyor. Böylece her yıl en az 1 milyon ton ilave atığın oluşmasının önleneceği ön görülüyor.
Ambalaj Depozito tanımının Türkiye’de ilk defa 2004 yılında Ambalaj Atıkları Kontrol Yönetmeliği ile mevzuata girdiğine ve anlamından bir şey kaybetmeden yürürlükte kalmaya devam ettiğine değinen Metin Tek, depozito sisteminin birçok amacı olduğunu belirtiyor; “Bunların en önemlisi, aslında bir kaynak olan karton, cam, metal, plastik vb. atıkların diğer atıklar ile karışık şekilde olmasının önlenmesi, büyük miktarda boş içecek ambalajını tekrar kullanım ve yüksek kalitede geri dönüştürme amacıyla ekonomik değerini koruyarak başarılı bir şekilde toplanması oluyor. Böylece hem atıkların toplanması, ayrıştırılması konusunda maliyetler düşürülebiliyor, hem de kaliteli hammaddeye dönüştürülecek kaynak sağlanıyor.”
Metin Tek; “Depozito İade Sistemleri ile ülkemizde yerli üretim yapan önemli sektörlerden olan plastik ve cam sektörü, hammaddesini yine ülkemizde temiz ve kayıtlı bir şekilde ayrıştırılmış ve toplanmış atıklardan karşılayabilecek. Bu döngüsel ekonomi bağlamında, ülkemizde örnek ve belki de en büyük uygulama olacak diye düşünüyoruz” şeklinde açıkladı.
Depozito İade Sistemi ile malzeme ve enerji ithalatının azalması sayesinde cari açıkta önemli ölçüde düşüş olması da bekleniyor. Metin Tek açıklamasında; “Depozito sistemi, yeni iş akışları ve yeni avantajlar da getirecek. Bunların yanı sıra sistem, cam ve pet şişe üreticilerinin yeni şişe üretmek için birincil hammaddeyi ithal etmesine gerek kalmadan ülkemizde toplanmış cam şişeyi sonsuz kez, pet şişeyi ise en az 12 kez geri dönüştürüp kullanabilmesine imkân tanıyacak. Tüm bu ekonomik avantajlarının yanı sıra çevresel katkıları da çok büyük olacak. Bir turizm ülkesi olarak artık denizlerimizde, ormanlarımızda, yol kenarlarında pet ve cam şişe görmeyeceğiz” diye belirtiyor.
0 YORUM