HASTEK KÜLTÜRÜ
Hastek olarak en önemli hizmetlerimizden biri müşterilerimizin doğru cihaz seçimi yapabilmesi için gerekli çözüm önerilerini sunmaktır.
Hastek LTD. ŞTİ. 1998 yılında kurulmuş olup, sektörel ve plastik alanında 60 yılı aşkın tecrübeleriyle hizmet veriyor. Bu kapsamda Hastek’in kuruluş süreci ve varlığını geliştirmek adına nasıl bir yol izlediğini anlatır mısınız?
Hastek, plastik sektörüne yardımcı ekipman tedariği sağlayan bir mühendislik firması olarak kuruldu. Amaç tabii ki ülkemizde üretilmeyen ürünlerin yurt dışından tedariği ve bunların yedek parça ve teknik servis hizmetlerinin verilmesi idi. Bu tip hizmetlerin verilmesi için firma yönetiminin konu ile ilgili her anlamda tecrübeye sahip olması gerekir. Ben ve ortağım Muharrem Manav gerek eğitimimiz, iş tecrübemiz ve gerekse teknik alt yapımız sayesinde işimizi her zaman ticaretin ötesinde tutmayı bir ilke olarak benimsedik. Kendisinin polimer teknolojisi ve plastik iş makineleri konusunda, benim ise otomasyon ve saha uygulamaları konusundaki tecrübemizi sürekli gelişen bir kurumsallık bilinci çerçevesinde ve müşteri memnuniyeti odaklı harmanlamamız sonucunda sektörümüzün güvenilir bir çözüm merkezi olduğumuzu düşünüyorum.
Bu süreç içinde üç ana iş geliştirme sürecinden geçtik. Bunların ilki ürün geliştirme süreci idi. Aslında biz üründen çok ürünün kullanılacağı uygulamaya odaklandık. Bu noktada müşterilerimizin ihtiyacı olan ürünün doğru kullanılması için gerekli bilgilerin verilmesi amaçlandı ki günümüzde müşterilerimizin en büyük hatayı yaptığı nokta budur. İkinci geliştirme süreci ise aslında birçok temsilci firmanın yapmakta zorlandığı devamlılık sürecinin oluşturulması idi. Bu süreçler ürün standardının devamlılığı, ürün çeşitliğinin teknolojik gelişmeler doğrultusunda geliştirilmesi, yedek parça tedariği, sürekliliği ve tabii ki müşteri memnuniyeti odaklı teknik servis desteğinin sürekliliğidir. Üçüncü geliştirme süreci ise firmanın tüm iş süreçlerinin entegre olarak yürütülmesini sağlayan ve bence firmayı asıl yöneten gelişime açık bir iş yönetim yazılımının oluşturulmasıydı.
Biz bunların çoğunu tamamladık ve geliştirmeye devam edeceğiz.
Firmanız Türk plastik sektörüne makine, otomasyon sistemleri, yardımcı ekipmanlar olmak üzere bünyesinde geniş bir ürün yelpazesi barındırıyor. Hizmet sunduğunuz ürün grupları hakkında bilgi verir misiniz? Gelişen teknolojiyi kendi bünyenizde nasıl yansıtıyorsunuz?
Yukarıda belirttiğim üzere biz aslında ürün satmıyoruz, çözüm satıyoruz. Bunun için belirli konulara odaklandık. Hammadde otomasyonu başlığı altında kurutma, taşıma ve dozajlama sistemleri, günümüzün vazgeçilmezi geri dönüşüm sistemlerini destekleyecek metal ayırma ve kırma makinesi çözümleri, ısıl işlem uygulamaları için soğutma ve ısıl şartlandırma ekipmanları gibi… Bunun yanında tabii ki kuruluşumuza temel teşkil eden plastik enjeksiyon makineleri ve buna bağlı robot ve ürün otomasyon sistemlerini sayabiliriz. Her ürün grubumuzda çözüm sunacağımız plastik prosesine uygun farklı markaların ürünleri bulunabiliyor.
Örneğin, dozajlama ürün grubumuzda şişirme makineleri, enjeksiyon makineleri, her türlü ekstrüzyon uygulaması için ve yine farklı hammadde çeşitleri (granül, deşe, toz, sıvı, vb.) için temsilciliğini yaptığımız konusunda uzman 5 ayrı firmanın farklı çözümlerini sunuyoruz. Bu amaçla, neredeyse her ürün grubu için bilgi portalı niteliğinde farklı sanal mecralarımız bulunuyor. Bu mecralarda üründen çok ürünün o uygulama içinde kullanımına yönelik değerli bilgiler bulunuyor. Örneğin, bir kütüphane niteliğindeki www.hammaddekurutma.com sitemizde hammaddelerinin kurutulması için seçilebilecek farklı tip kurutucular ile ilgili çok aydınlatıcı bilgiler bulunuyor. Böylece kullanıcılara aslında ihtiyaçları olan ürünü kendilerinin belirlemesi için ışık tutmuş oluyoruz.
Güvenilir ürün ve çözümler sunan Hastek, satın almalarda müşterilerine ne gibi tavsiyelerde bulunur? Nelere dikkat etmelerini önerir?
İşletme maliyetlerinin ve ürün standartlarının düşük olduğu, iş güvenlik şartlarının günümüz kadar katı olmadığı dönemlerde ihtiyaç duyulan basit ve ucuz ürünler günümüzde maalesef kullanılamaz hale geldi. Plastik teknolojileri gelişiyor, çok farklı özellikte fakat pahalı hammaddeler üretiliyor. Dolayısı ile hammaddenin ürün maliyetindeki payı çok artıyor. Bu sebeple fire oranlarının düşürülmesinin, dünya rakiplerinin ürettiği kalitede ve performansta nihai ürün üretmenin önemi gün geçtikçe artıyor. Bu noktada yatırımcının ucuz ürün almak yerine ciddi bir fiyat, kalite, performans ve enerji sarfiyatı analizi yapması gerekiyor. Hastek olarak en önemli hizmetlerimizden biri müşterilerimizin doğru cihaz seçimi yapabilmesi için gerekli çözüm önerilerini sunmaktır.
Çağımızın iletişim araçları ile aslında aranılan ürün ve çözüme ulaşmak eskisinden çok daha kolay. Ancak bunun getirmiş olduğu bir hantallık ve kolaya kaçma eğilimi var. İnternet üzerinden arama yaparak tedarikçi bulup sanal ortamdan alım yapan firmalar var. Bu noktada çok ciddi yanılma yaşanıyor. Biz Hastek olarak sanal ortamda çok rahatlıkla ulaşılabilir bir firmayız. Ancak biz bunu müşteri bize ulaşsın ve imkânlarımızdan faydalansın diye yapıyoruz. İmkân derken; firmamızın İstanbul Esenyurt’ta yaklaşık 3500 m² kapalı alanda her zaman aktif olan bir gösteri ve deneme merkezi bulunuyor. Burada her türlü hammadde kurutma, dozajlama, metal ayırma, kırma makinesi vb. deneme makinesi ve analiz cihazları bulunuyor. Örneğin, sadece basit bir hammadde kurutucu ihtiyacı olduğunu düşünen müşterimize denemeler yaparak aslında çok daha verimli ve tasarruflu bir kurutucu alabileceğini gösterebiliyoruz.
Benzer şekilde birçok müşterimizin dozajlama cihazı, kırma/metal ayırma makineleri konusunda aslında yanlış özelliklerde cihaz araştırdığını defalarca tespit edip onları doğruya yöneltmişizdir. Üreticilerimiz ekipman tedariği için çok ciddi yatırımlar yapıyorlar. Alınan cihazların uzun vadede arıza yaratmayacak bakımlarının yapılması, bunun için tedarikçi ile satın alım aşamasında gerekli anlaşmaların yapılmasını öneririm. Diğer önemli konu da enerji sarfiyatı düşük olan cihazları tercih etmeleridir. Çok yüksek elektrik sarfiyatlı ucuz cihazlar alıp da elektrik alt yapısı yetmediği için tesisinin bazı bölümlerini verimli kullanamayan müşteriler biliyorum.
Pazarda etkinliği sürdürebilmenin yollarından biri satış sonrası teknik destek hizmetleri ve bu alan prensipleriniz arasında yer alıyor. Müşterilere sunduğunuz teknik destek ve satış sonrası çözümleriniz nelerdir?
Bu soru her röportajda sorulan ve birçok kişi tarafınca abartılarak cevaplanan bir sorudur. Ben bu konuda neler yaptığımızı bu yazınızda anlatmakla bitiremem. Hastek ile çalışan firmalar bu sorunun cevabını gayet iyi bilir.
Ama bizi farklı kılan şu başlıkları kısaca sıralayabilirim:
• Öncelikle satış öncesi doğru ürün seçimi ve bunun için gerekli teknik altyapı,
• Satış sonrası devreye alma aşamasında sadece cihazın çalıştırılıp bırakılması değil, ama aynı zamanda uygulamaya göre parametre ayarlarının eğitiminin verilmesi,
• Satış sonrası müşteri memnuniyeti takibi,
• Ve tabii ki gerçek anlamda yedek parça garantisi.
Alanında uzmanlığını kanıtlamış ve markalaşmış Asya ve Avrupa menşeli firmaların temsilciliğini yapıyorsunuz. Bu doğrultuda Türkiye ve dünyada sektörün gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Temsilcilik olgusunun temelinde gerçekten temsil edilmek isteyen firma olmak zorundadır. Firmanın Türkiye Sanayisi’nin değerini bilmesi, onun içinde olmak için yatırım yapması gerektiğini bilmesi gerekiyor. Biz bu bilinçte olmayan firmalar ile çalışmıyoruz, zira çok uzun sürmüyor ve müşterilerimize mahcup oluyoruz. Son 2 yıldır yaşanan pandemik zorluklar, nakliye fiyatlarının artması bence Türkiye Sanayisi’nin gelişmesine olumlu katkıda bulunmuştur. İhracat rakamlarımız gün geçtikçe artmaktadır. Ben bunu çok olumlu bir gelişme olarak görüyorum. Ancak, özellikle yurtdışı müşterilerinin aradıkları ürün ve üretim standartlarına ulaşmak için gerekli üretim altyapı tazelemesinin yapılması gerekiyor. Bunun için de her üreticinin mutfağını ciddi bir şekilde gözden geçirmesi ve mümkün olan en kısa süre içinde üretim teknolojilerini geliştirmesi, modernize etmesi gerekiyor.
Ben işim gereği dünyanın birçok ülkesinde çok farklı üretim tesislerini ziyaret ettim. En çok dikkat ettiğim konu firmaların Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmaları için çok ciddi yatırım yapmakta olduğudur. Şu konuya da değinmek isterim ki, sattığımız ürünlerin çok büyük bölümü ülkemizde üretilmiyor. Temeli makine üretimine dayalı bir firmanın yöneticisi olarak bizim en çok dikkat ettiğimiz konulardan biri de yerli plastik makine üreticilerimizin tamamlayıcı yardımcı ürün olarak ihtiyaç duyduğu ekipmanların tedariğini sağlamaktır. Halen plastik işleme makinesi üreten firmaların büyük bir çoğunluğu ile çok ciddi ortak çalışmalarımız bulunuyor.
Geçmişten günümüze kadar edinmiş olduğunuz bilgi ve birikimlerinizle sektörde en çok karşılaştığınız sorunlardan söz edecek olursanız neler söylersiniz? Bu sorunlara getirdiğiniz çözümler nelerdir?
Aslında muhtelif sorunlar var, ancak bunların en önemlisi teknolojik ürünleri kullanabilecek eğitimli personel kıtlığıdır. Bunun için vakıf, dernek ve eğitim kurumları ile mümkün olduğunca işbirliği yürütüyoruz. Web sitelerimiz üzerinden ve yazılı doküman desteği sağlıyoruz.
Son yıllarda özellikle dikkat çeken ve anlam kazanan önemli bir konu ‘Geri Dönüşüm’. Ülke ekonomisi açısından da önemli bir yer teşkil eden Geri Dönüşüm Teknolojisi ve önemi hakkında düşünceleriniz nelerdir?
Plastik kirliliği maalesef negatif bir toplumsal olgu yaratıyor. Ancak, çözüm ortaklığı yaptığımız birçok yerli geri dönüşüm sistem tedarikçisinin konu ile ilgili sunduğu çözümleri gururla izliyorum. Plastik Vakfımızın da konu ile ilgili yaptığı çalışmaları da her anlamda destekliyoruz.
0 YORUM