Panasonic FA grubu olarak Panasonic Elektronik Satış A.Ş. firması altında Türkiye pazarına satış ve satış sonrası destek faaliyetlerine devam etmekteyiz. Fabrika Otomasyonu olarak 20 yılı aşkın süredir distribütörlerimiz üzerinden ürün temini yapmaktayız.Türkiye’de yetkili olarak 3 distribütörümüz bulunmaktadır. Bunlardan en eskisi Savior Otomasyon firmasıdır. Savior otomasyon firması üzerinden kontrol ürünlerimiz olan PLC, HMI ve servo motor satış ve satış sonrası desteğini vermekteyiz. Diğer distribütörlerimiz sensör grubunda ISAC (İstanbul Sensörler) ve IPD kamera grubunda Pulsar Robotik firmalarımızdır. Panasonic firması Türkiye içerisinde çeşitli yatırımlar yapmaya devam edecektir. En son olarak Viko ve Ficosa Otomotiv firmalarının satın alma sürecini tamamladık. Bildiğiniz gibi özellikle Viko firması Türkiye’nin en tanınmış ve birçok evde kullanılan anahtar priz üretimini yapmaktadır. Panasonic Elektronik Satış A. Ş. firması içerisinde klima sistemleri, elektronik komponent ürünleri, sunum ürünleri, CCTV, yangın algılama, kartlı geçiş sistemleri, toughbook bilgisayar ürünleri vb. bölümler yer almaktadır.
Birçok sektöre hizmet veriyorsunuz. Özellikle ambalaj – plastik sektörüne hitap eden ürüngruplarınız hakkında biraz bilgi verir misiniz?
Panasonic Fabrika Otomasyonu grubu olarak, 20 yılı aşkın süredir Türkiye pazarına hizmet vermekteyiz. Kendi tecrübe ve ürün portföyümüzü göz önünde bulundurduğumuzda, ambalaj-plastik sektörü, önemle üzerinde durduğumuz sektörlerin başında gelmektedir. Bu konuda, PLC, HMI, servo motorlar, sensörler, emniyet ürünleri, görsel denetim sistemleri, lazer kodlayıcılar vb. gibi birçok fabrika ekipmanında çözümler üretebilmekteyiz. Böylelikle, üretim sistemlerinde gelecek talepleri tek bir marka altında müşterimize sunabiliyoruz.
Bu yılın ikinci yarısına yaklaşırken özellikle sizlerden yeni bir ürün, proje ya da yatırım haberi duyacak mıyız?
Tabii ki Panasonic kendi AR-GE çalışmaları olan ve sürekli kendisini güncelleyen bir firma. Büyük firma olmanın getirdiği sorumlulukla pazarın talepleri doğrultusunda yeni ürünler ve çözümler üretmektedir. Yılın ikinci yarısı itibariyle servo motor ve PLC ürünlerinde yeni ürünlerimizi marketin taleplerini karşılamak için piyasaya çıkaracağız. Yatırım konusunda özellikle otomotiv sektörüne dönük araştırmaları sürekli olarak yapmaktayız. Türkiye Panasonic yatırımları için önem verdiği ülkelerden biridir. Bunun en önemli sebebi stratejik konumu ve Türk-Japon dostluğunun uzun yıllara dayanmasıdır.
Günümüzde Endüstri 4.0 kavramı her alanda ve her fırsatta karşımıza çıkıyor. Siz Endüstri 4.0’ı nasıl tanımlıyorsunuz. Bu çalışmalarla ilgili yeni gelişmeler var mı?
Endüstri 4.0 için kendi partnerlerimizden ve yaptığımız fuar/seminer organizasyonlarında birebir iletişim kurduğumuz müşterilerimizden aldığımız geri beslemeler doğrultusunda kendimizi geliştiriyoruz. Türkiye otomotiv odaklı bir sanayiye sahip, biz de otomotivin ihtiyaçlarına hızlı bir biçimde cevap veriyoruz. Çözümlerimiz için ürün performans ve kalitesinin öneminin yanı sıra, o ürünle birlikte desteklediğimiz haberleşme yeteneklerinin de Endüstri 4.0’ın olmazsa olmazları arasında olduğunun çok iyi bilincindeyiz. Bu sebepten pazarın gerektirdiği özellikleri, sahip olduğumuz teknoloji ve
bilgi birikimini kullanarak, müşterilerimize en verimli şekilde ulaştırmak adına durmadan bir AR-GE çalışması içerisindeyiz.Bu konuda Panasonic adını gelecek dönemlerde yenilikçi ürünlerle birlikte daha da çok duyacaksınız.
Çevre konusundaki hassasiyetinizi biliyoruz. Çevre vizyonunuzla kullanılan enerji miktarınıaşan enerji oluşturma ve bu enerjinin daha etkili kullanımına yönelik çalışıyorsunuz. Bu hassasiyetiniz konusunda nasıl çalışmalar
yapıyorsunuz?
Panasonic global firma olmasının gerektirdiği tüm öncelikleri taşıyor. Bildiğiniz üzere Panasonic’in Viko satın almasını gerçekleştirmesiyle birlikte Türkiye’deki üretimlerimizi daha da artırdık. Viko içindeki üretim standartlarını global bir platforma taşıyarak, zararlı maddelerin kullanımının en aza indirgenmesi, limitlerin içinde kalınması, maddelerin en verimli biçimde taşınması konusundaki gereklilikleri büyük bir titizlikle yerine getiriyoruz. Ürün bazında da Eco Solution adı altında bir grubumuz var. Bu grup yeni endüstri dünyasının kullandığı bir alan. Daha verimli çözümleri ve hatları sağlamaya, enerji verimliliğini tüm sektörlerde hayata geçirmeye çalışıyoruz.
Türkiye pazarında Panasonic nasıl bir konumda bulunuyor? Diğer ülke pazarları açısından değerlendirecek olursak neler söylersiniz?
Panasonic, özellikle Çin ve Japonya bölgesinde, pazardaki en iddialı oyuncularından bir tanesi. Ancak global firma olmanın getirdiği özelliklerden bir tanesi de, ürünlerinizin sadece belli pazarlara değil, farklı pazar taleplerine de cevap veriyor olması gerekmektedir. Lokasyon ve teknoloji olarak bulunduğu yer nedeniyle Panasonic de Türkiye’ye büyük önem veriyor. Türkiye’nin Çin ve Japonya ile ilgili siyasi ilişkileri de çok kuvvetli. Türkiye’nin yükselen değerinin farkındayız ve global strateji ve çözümlerimizi bu değeri dikkate alarak geliştirmekteyiz.
Sektörde yaşadığınız sorunlar nelerdir?Sektörün rekabet gücüne kavuşması için ne gibi çalışmalar yapılabilir, çözümler olabilir?
Türkiye coğrafi konumundan dolayı hem doğu hem de batı pazarına ürün ve hizmet sunmaktadır. Bu durumun pozitif yanının yanında, negatif olumsuzluklarını da yaşamaktayız. Özellikle fiyat rekabeti, ürün kalitesi aşamasında markette ciddi bir rekabet vardır. Bizim Panasonic ailesi olarak Türkiye pazarındaki politikamız, müşterilerimize Avrupa kalitesinde
ve Uzak Doğu fiyatlarında ürün sunabilmektir.
Son olarak eklemek istedikleriniz var mı?
Panasonic ailesi olarak Türkiye’de yatırımlarımıza ve yeniliklerimize devam edeceğiz. Türkiye pazarına olan inancımız ve güvenimiz her geçen yıl daha da artmaktadır.
0 YORUM