SIVI TÜKETİMİ KONUSUNDA BİLİNÇLİ DEĞİLİZ
Sıvı tüketiminin yaşamımızın her anında çok önemli olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Sıvı tüketimi konusunda yeterli bilgiye sahip değiliz. İnsanların neyi, ne zaman, ne şekilde tüketeceklerini bilmesi gerekiyor. İnsanların sıvıyı kullanış amaçları nedir? Sıvı niye alınır? Bu soruların cevapları ile başlayalım. Sıvı, kişinin bedeninde iyi bir taşıyıcıdır. İyi bir temizleyicidir. Sıvı, kandaki akışkanlığı sağlar. Daha yoğun olan kan, yorgunluk ve halsizlik yapar. Bu durum, kan dolaşımının mikro düzeydeki yavaşlığında kaynaklanır.” dedi.
SIVI ALMADAN SIVI ALMAYA FARK VAR
İçtiğimiz sıvıların birbirinden farklı etkilere sahip olduğunu aktaran Yılmaz, “Nasıl bir sıvı alıyorsunuz? Mesela kahve içiyorsanız, kahvenin diüretik dediğimiz idrar söktürücü etkisinden dolayı kanı yoğunlaştıran bir içecek olarak kabul edilir. Çay da benzer bir şekilde diüretik etkiye sahiptir. Kalp krizlerinin oluşumuna neden pıhtılaşmayı azaltan içeceklerin de günlük yaşama eklenmesini öneririm; hibiskus, reyhan, orijinal limonata ve zencefilli içecekler hem serinletir hem de kanı sıvılaştırarak sürpriz kalp krizlerine engel olur.” dedi.
ENERJİ YÖNETİMİNİ SAĞLAYACAK ŞEKİLDE SIVIYI NASIL ALIRIZ?
Sıvıların tüketimi konusunda yemekten sonraki süreçle alakalı olarak da önemli bilgiler veren Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:
“Yemekten 2 saat sonra soğuk su içerek karbonhidratların mideyi terk etme süresini uzatabilirsiniz. Örneğin serin bir ayran içebilirsiniz. Ayran tüketimi sayesinde yine midenin terkedilme süresini yavaşlatabilirsiniz. Şalgam tüketebilirsiniz ama şalgamı yemekten 2 saat sonra içmeyiz onu yemekte içerek sindirimin gücünü artırmaya çalışırız. Kombu çayı mide boşaltımında sorun değildir. Meyanın en doğru saati ise yemekle ve midenin boşaltım saati iki zaman diliminde de uygun diyebiliriz.
Çayı ne zaman içelim sorusu da sıklıkla sorulmaktadır. Yemekle beraber çay içiyorsanız su içmeyin. Bilinenin aksine özellikle yağlı yemeklerle beraber su içmektense çay içmeyi tercih ederim, hamurlu yemeklerle çayın şekeri hızlı yükselttiğini belirtmek isterim. Buna çözüm olan içecekler ise biberiye, ada çayı, tarçın, bitki çayı, yeşil çay vs. bunların karbonhidratların oluşturacağı oksidasyonu durdurucu rolü vardır. İmkân olduğu zamanlarda yemeklerde bu tarz çayları da tercih edebiliriz.”
NE KADAR SU İÇMELİYİZ, HANGİ SULARI İÇMEMİZ GEREKİYOR?
“Ne kadar su içmeliyiz sorusunun cevabı anlaşılmış ise hangi sular içilir? Suların çeşitleri hakkında birkaç şey söylemek istiyorum.” diyen Yılmaz, “Suların en önemli özelliği çözücü gücü, taşıyıcı gücü ve temizleyici gücüdür. Bu durumda en değerli suları sıralarken bu özelliklere bakmamız gerekecektir.
Çözücü yüksek sular Ph değeri en yüksek sulardır. Etki gücü ne kadar değişir derseniz hemen hesaplayalım: Suların PH değerleri normalde olan hali 7'den 9.5'e çıktığında çözücü gücü 500 kat daha güçlü olacaktır.
Mikronize sular dediğimiz hareketli ve enerjisi yükseltilmiş ORP değeri -500 civarında olan sular çok güçlü antioksidan sulardır.
Her gün 10 bardak nar suyu kadar güçlü bir antioksidan almanın en zararsız yolu iyonize su içmektir.” ifadesini kullandı.
BİLİMSEL KANITLARLA İSPATLANMIŞ ALKALİ İYONİZE SULARIN EN BELİRGİN FAYDALARI
Bilimsel kanıtlarla ispatlanmış alkali iyonize suların en belirgin faydalarını Yılmaz, şu başlıklar halinde özetledi:
Kilo sorununuzu çözmenizi kolaylaştırır
Kabızlığınızı giderir
Kansere karşı korur
Yorgunluk sorununuz azalır
Yaşlanma sürecinizi yavaşlatır
SU İLE İLGİLİ TOPLUMU İLGİLENDİREN EN ÖNEMLİ KONU NEDİR?
Son olarak Yılmaz şu açıklamalarda bulundu: “Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 2004 yılı su kongresindeki bildiri ve klinik gözlemlerim bu konuyu teyit ediyor. Ters ozmozis su kullanımının 10 yıl ve üstü bir zamanda kullanıcılarında belirgin düzeyde osteoporoz, kolon ve meme kanseri, obezite görülmektedir. Yani doğru suyu içemeyebilirsiniz ama asla yanlış suları içmeyiniz.”
0 YORUM