Deniz ÖZCAN;
15 yılını bitirdiğim Onur Ambalaj Plastik San. Tic. Ltd. Şti de Genel koordinatörlük görevimi sürdürmekteyim. Fabrikamız 40 yıla yakın süredir polipropilen ve polyester ambalaj çemberi imal etmekte ve sektöründe ülkemizde lideri, Avrupa’da ise sayılı firmalar içerisindedir. Aslında sektörümüz çevre sağlığı ve doğanın korunmasında hem ülkemiz hem de dünya için önem arz etmektedir, çünkü üretimimizde kullandığımız hammaddenin polyester de %80’i, polipropilen de ise %60’ı geri dönüşümden elde edilmektedir.
Ülkemizdeki geri dönüşüm kapasitemiz üretimdeki talebi karşılayamadığı için Avrupa, Orta Doğu ve Arap ülkelerinden pet hurda ithalatı yapılmaktaydı fakat bu durumun suiistimal edilmesinden kaynaklı ülkemize çok yüklü miktarda çöp diyebileceğimiz atık sokuldu. Bunun sonucu olarak devlet bu durumu kontrol altına alabilmek adına geri dönüşüm firmalarına üretim kapasitelerinin %50 oranında kota uyguladı. Ancak, bu durum talebi karşılayamadığından sektör şuan zor durumdadır. Orijinal hammaddede ki bugüne kadar görülmemiş zamların üstüne hurdada ki ithalata uygulanan bu kota da fiyatları çok yüksek seviyelere çıkarmıştır. Bu maliyetle de üretim yapmak ve bunu ihraç etmek Avrupa’da ki rakiplerimizle rekabet etmenin zorluğu bir tarafa, 15 yıldır ithalatını bitirme noktasına getirdiğimiz ambalaj çemberi ithalatının önünü açacak gibi görünüyor.
Diğer taraftan orijinal hammadde de ki kriz giderek büyümektedir. 24.02.2021 tarihinde Pagev çatısı altında plastik sanayicileri ile yapılan toplantıda bazı kararlar alındı. Bu kararlarda en dikkat çekici olanlardan bir tanesi ülkemizdeki tek hammadde üretici olan Petkim’e (Socar) içinde bulunduğumuz zor dönemde ihracat yapmamasını ve üretiminin tamamının iç piyasaya aktarılmasının isteneceğiydi. Evet, bu içinde bulunduğumuz zor dönemde geçici bir çözüm olabilir, tabi bu talep kabul görürse, fakat benim düşüncem uzun vade de devletimizin Petkim (Socar) gibi hammadde üretimi yapabilecek yatırımlar yapması veya bu üretimleri yapan firmaları teşvik ile ülkemize yatırım yapılmasının sağlaması gerekir. Bu yapılmaz ise bence ülkemiz plastik sektöründe ihracatçı değil fasoncu konumuna geçecektir.
Ayrıca, hali hazırda mevcut talebi karşılamayan hammadde piyasası böyle devam eder ise yeni yatırımların da önünü kesecektir. Biz bunu firmamız olarak düşünmekteyiz, bir taraftan yeni makine yeni kapasite yatırımı düşünürken diğer taraftan hammadde tedarikini nasıl çözeceğimizi de düşünmekteyiz ve somut bir çözüme ulaşamadığımızdan bu yatırımları ertelemekteyiz, umarım bu sorunlar kısa vade de olmasa da orta vade de çözümlenir.