Pazar , 28 Nisan 2024
HABERLER
ANASAYFA / Röportajlar / “Yenilik Geleceğimizdir! Diyoruz”

“Yenilik Geleceğimizdir! Diyoruz”

"Test edilip müşteriden onay almayan bir makine ve kalıbı yüklememe prensibimiz var."

“Yenilik Geleceğimizdir! Diyoruz”
Erol ERENSOY - Yönetici Ortak 

1964’te Endüstriyel ekipman satışı alanında kendi şirketinizi kurdunuz. Çeşitli makineleri şirketinizin bünyesinde barındırarak 1996 yılında Kolektif Şirketinizin işletme aktivitelerini sürdürmek adına, genişletilmiş kapasitesi ile yeni yerinizde hizmet vermeye başladınız. Bu kapsamda Erensoy’un kuruluş süreci ve varlığını geliştirmek adına nasıl bir yol izlediğini anlatır mısınız?

Ailemizin ticarete atılması 1926’da büyükbabamızın Alman ağırlıklı mühendislik gereçleri ve yazım, çizim, alet ve tüketim malzemeleri ithalatı ile başlamış. Daha sonra işlerin akışı 2020 sonunda kaybettiğimiz babam Nuri Erensoy’u çırçır makineleri ile tanıştırıyor ve geçen seneye kadar azalan iş hacmi ile devam ettirdiğimiz, bitkisel yağ sanayi ekipmanlarında uzmanlaşmaya götürüyor. 1990 yılı ile paletleme ve paketleme makineleri satışına ağırlık vermemiz, bizi önce yüksek hızlı ve verimli makine tercihi olan meşrubat ve bira sektörüne hizmet vermeye itti. Sonra da su sektörüne geri dönüşlü damacana sistemini tanıtırken, plastik şişirme makineleri imalatçısı Nissei ASB ile tanıştırdı. Sanayinin ve piyasanın bazen ihtiyaçlarını takip ettik ama çoğunlukla da öncülük ettik. “Yenilik Geleceğimizdir!” diyoruz, ilkleri yapmayı seviyoruz. Bu çoğunlukla zoru seçmek oluyor; zaten kolayı herkes yapıyor, değil mi? 

Kusursuz bir mühendislik için çok geniş bir ürün ve hizmet yelpazeniz olduğunu biliyoruz. Sektöre sunduğunuz ürün çeşitliliğiniz ve hizmetleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Bizi eskiden beri tanıyan müşterilerimiz, onların ihtiyacı ve özellikle problemini çözmek için değişik konularda bizden yatırım makinesi konusunda yardımcı olmamızı istedi. Tanıştığımız ve alanında lider makine üreticileri de zamanla ürünlerinin devamlı satıcısı olmamız için temsilcilik verdiler. Bu ürünlerin satışından ciddi bir bilgi birikimimiz var, fakat yıllar içinde edindiğimiz tecrübe ve Türkiye pazarının yatırım makineleri ihtiyacındaki büyüme, bizi daha az ürün çeşidi ile daha yüksek ciroya ulaşmaya itti. 2022 itibariyle Erensoy sadece plastik şişirme makineleri distribütörlüğü yapıyor ama bu faaliyeti Balkanlardan Orta Asya’ya uzanan daha geniş bir coğrafyada gerçekleştiriyor. Ağırlıkla PET şişirme makineleri satıyoruz ve “PET şişenin her adımını biliyoruz” diyerek, içine dolan ürünü, dolum, kapama, etiketleme, çoklu ambalajlama, kolileme ve paletleme ihtiyaçlarını da bildiğimizi söylemeye çalışıyoruz. Bu tecrübemiz, bizim yeni ambalaj geliştirmek isteyen müşterilerimize tasarım konusunda da yardımcı olmamızı sağlıyor. Nissei ASB Machine Company, Japonya ve Kai Mei Plastic Machinery Company, Taiwan firmalarının bölgedeki tek yetkili satış ve servis sağlayıcısıyız. Enjeksiyon Gerdirmeli Şişirme (ISBM) ve Ekstrüzyon Şişirme (EBM) makineleri satışı yapıyoruz ve belki daha önemlisi, kalıpları da yapan imalatçılar ile çalıştığımızdan dolayı, anahtar teslimi projeleri başarı ile neticelendiriyoruz. Test edilip müşteriden onay almayan bir makine ve kalıbı yüklememe prensibimiz var.

Satışını yaptığınız ürünleri daha sonrasında nasıl bir hizmetle destekliyorsunuz? 
Sattığımız makine cinsinde ve hatta markasındaki azalma bize kaliteli servis verme imkânı da sağladı. Benzer projeler yapmak satış ve proje ekibimizin de bizim kadar tecrübelenmesine ve daha geniş bir müşteri potansiyeline ulaşmamıza imkân verdi. Hep aynı tip makineye servis veren teknisyenlerimiz, üreticilerimizin fabrikalarında aldıkları ilave eğitimlerle alanlarında uzman oldular. Yükleme öncesi müşterilerimizin yardımcı işletmeler ve yerleşim yeri kontrolü ile başlayan; kurulum, devreye alma, eğitim ile devam eden süreci hakkıyla yaptığımızı tahmin ediyorum. 25 yılı bulan Nissei ASB satışımızda 400 adet makineye ulaşmamız da bunun bir kanıtı herhalde. Bu vesile ile salgın döneminde özveri ile uçuşların kapandığı dönemde bile uzun mesafe araç kullanarak, kurulumlara ve arızalara gitmeyi bırakmayan teknisyenlerimize çok müteşekkiriz. Biz de onları, belki imalatçılarımızın teknisyenlerinin bile ellerinin altında olmayan teknolojik cihazlara yaptığımız yatırımlarla destekliyoruz. 



Türkiye’de üretimi ve ihracatı hızla gelişen bir ambalaj sektörü var. Dünyadaki gelişmeler Türkiye’deki üretim sektörüne nasıl yansıyor? Erensoy olarak, teknolojiyi üretimlerinizde nasıl kullanıyorsunuz?
Gıda işlem ve dolum/paketleme makinelerinden ambalaj üretim teknolojisine geçişimiz de belki bu dediğinizin kanıtı. Özellikle plastik ambalaj sektörü dünya pazarının üst sıralarında. Gelişmeleri yakinen takip eden dinamik genç bir sanayimiz var, makine parkurumuz yeni ve her geçen gün yenileniyor. İhracatın artması ölçek ekonomisini yakalamamıza yardımcı oluyor, her ne kadar genç ve tüketim alışkanlıkları değişen dinamik bir pazara sahip de olsak, bir ABD veya AB pazar büyüklüğünün konforu yok. 

Yenilik ve öncülük konusunda her ortamda örnek vermekten gurur duyduğum, 15 yıl evvel dünyada ilk defa yapılan sıcak dolum PET ketçap şişesi ve gene 7 sene evvel kurulan 95 derece dolum sıcaklığına dayanıklı 110 mm ağızlı PET salça kavanozu yatırımlarının Türkiye’de yapılması çok önemlidir. Gene Nissei ASB’ye Türk müşteriler için yaptırdığımız istiflenir PET şişe, derin tutma yerli PET 3-5 litre bidonlar, Kai Mei firmasının ilk yaptığı renk geçişli şişe üretimi için özel 3 katlı ekstrüderli makinesi ve 4 + 4 / 2 + 2 IML çalışabilen PET şişirme makinesi önemli referanslarımızdan. Bunlar pazarımızın takip eden değil, öncülük eden olduğunun kanıtı.

Plastik sektörü hidrolik sistemlerinin ürettiği yüksek basıncı yılardır kullanmakta, fakat zaman ile hidrolik pompalarında enerji verimliliği artışı sağlayan değişken debili ve en son olarak da servo motorlu pompalar ve kontrol sistemleri kullanılmakta, biz de her iki imalatçımızın bu ürünlerini ön plana çıkarmaktayız. Endüstri 4’e hazırlık artık yeni modellerde yerini almakta, müşteriler bunlardan ne zaman yararlanacak daha pek belli değil. Boş şişe üretiminde paletlemeye yönelik otomasyon hala pek yaygın değil, çok kalıp değişimi ve dolum firmalarının torba, tava, düz karton, baş aşağı tava gibi değişik palet tercihleri de bunu zorlaştırmakta.

Geçmişten günümüze kadar olan süreçte tüketicilerin ihtiyaçları hangi yönde değişmiştir? Bu ihtiyaçlar karşısında Erensoy, nasıl bir faaliyet göstermiştir? 
Tüketici ihtiyacından önce tercihine de değinmek isterim. 1994’de ASB ile ilk tanışmamızın kaynağı olan Polikarbonat damacana üretimi için daha dünyada yeni uygulaması başlayan ISBM yöntemini ilk başlarda satmakta çok zorlandık. Sonunda cesaretli ilk üç müşteriye 4 sene sonra makineleri teslim ettik. Fakat o süre içinde EBM yöntemi ile üretim çoktan başlamış, yerleşmişti. Düşük şişe gramajı, düşük yatırım maliyeti ile hem performans hem de görüntü kalitesi düşük olmasına rağmen EBM rakip şişeler ile rekabet etmekte başta çok zorlandılar. Ama tüketici tercihi ile rekabet etmek daha zor. Alternatif pırıl pırıl ISBM şişeleri gören tüketici, kendi depozitolu şişesinin de öyle olmasını istedikçe pazardaki şişeler EBM’den ISBM’e döndü, bugün Türkiye’de kullanılan damacana şişelerin tamamına yakını son 25 yılda bu yatırımı yapan müşterilerimizin kullandığı ASB makineleri ile üretilmekte. 

Günümüzde yaşam daha hızlı akıyor, eskiye oranla daha çok çalışıp kendimize maalesef daha az zaman ayırabiliyoruz. Hazır gıda tüketimi azalmayacak ve artacaktır. Salgın öncesi dışarda toplu tüketim için olan daha büyük ambalajlar, salgınla beraber ev tüketiminin artması ile değişti. Sadece ambalajın küçülmesi değil, aynı zamanda online satışa da uyumlu olması küçük plastik ambalaja ihtiyacı artırdı. Salgının başında gıda, temizlik, kolonya ambalajı yatırımı yapan müşterilerimiz, şimdi ithal ikamesi, yakın pazarlara ihracat potansiyeli olan ürünlerin ambalajına yöneldi. Yıllardır bardak ambalajla rekabet edemeyen PET küçük şişede ayran, artık tercih edilen bir ürün ve arkasında tüketici tercihi yatıyor. Bazen talepler maliyet veya teknolojik altyapı gibi değişik zorluklardan desteklenmediğinde arka planda kalabiliyor, fakat bir ortam değişikliği hemen dönüşümü tetikliyor.

Sektörel anlamda sıkça karşılaşılan sorunlardan bahsedecek olursanız neler söylersiniz? Bu sorunların çözülmesi adına bizimle paylaşacağınız püf noktaları nelerdir? 
Çok uzun senelerdir yatırım makinesi satıyoruz, ürünlerimiz hep dünyanın lider markalarından oldu ve hep yatırım maliyeti yüksekliği direnci ile karşılaşıyoruz. Maalesef artık firmalar pazarlama ve finans ağırlıklı yönetiliyor, ürünün ömrü 3-5 yıl olarak hesaplanıyor ve yatırım amortismanı kısa dönemde olsun isteniyor, fakat üretim tesisleri 5-10 yıl değil, bakımı, modernizasyonu yapıldığında 20-30 yıl ayakta kalabiliyor. 1982 yılında SASA’ya daha ISBM teknolojisi yeni doğmuşken satılan ASB-50 İstanbul’da hala çalışmakta ve PET şişe üretmekte. Yatırımcıları 2-3 yıl sonra yenilemek mecburiyeti göstermeyecek uzun kullanım ömrü olan markaları tercih etmeleri konusunda uyarmak isterim. Bunun bir başka kontrol mekanizması ikinci el fiyat ve bulunurluktur. Sorunları plastik ambalaj sektörüne indirgersek, belki bakım masraflarının yıllık bütçelenmemesi, özellikle yıllık hidrolik yağ değişiminin göz ardı edilmesi, teknik açıdan verimliliği azaltan unsurlar, fakat 7/24 çalışan işletmeler, %90’lara varan doluluk ile kârı yakalarken, bu sebepten müşteri talep zıplamalarını karşılayamamakta. Sanayicimizin hem bakım hem de bu artan dönemsel talepleri karşılamak için %70 doluluğa göre yatırımı planlamaları gerekmektedir. 

Gıda sektörüne hizmet veriyor olmak ambalajında kullanılacak ürünlerin malzemelerine dikkat etmeyi de beraberinde getiriyor. Erensoy olarak nelere dikkat edilmesini vurgularsınız?
Plastik ambalajda özellikle PET gıda sektöründe güven ile yıllardır kullanılan bir ambalaj malzemesi. Gazlı içeceklerden, bitkisel yağa kullanımı 40 yılı aştı. Daha evvel kullanılan PVC su ambalajları PET ile yenilendi. Süt ve süt ürünlerinde de PET kullanımı giderek artmakta. İnsan sağlığı ile etkileşimi konusunda kanıtlanmış hiçbir yayın yok. Ambalajdan önce tüketicimizin paketli gıdaların etiketindeki “içindekiler” bölümünü okuma alışkanlığını edinmesi gerekiyor. Daha az tatlandırıcılı, koruyucu kimyasal içermeyen, tuz oranı düşük, kısa raf ömürlü, sağlıklı, taze ürünlerin küçük ambalajlarda hızlı tüketiminin artacağını tahmin etmekteyiz. Akıllı buzdolabımızdan eksilen bir ürünün, otomatik olarak sipariş listemize yazılması, hatta üreticisine sipariş edilip bir sonraki teslimatta ikame edilmesi çok uzak olmayabilir. 

Son olarak neler eklemek istersiniz?
Maalesef şimdiye kadar hoyratça kullandığımız doğayı artık kollamamız gerektiğini bize zorla öğretiyorlar. Keşke kanunlar, yasaklar, cezalar olmadan evvel, aklıselim ile daha bilinçli tüketim ve çevre konularında duyarlı olmayı başarsaydık. Kullanılmış ambalajın çöp değil, bir geri dönüştürülmüş malzeme veya en kötüsü, doğru tesiste yakıldığında bir enerji kaynağı olduğu bilincinin artması için eğitim ve medya kurumlarının daha aktif olması gerekmekte. Maskeyi kendimiz kadar, karşımızdakileri de korumak için takmak gibi, geri dönüşümü de gelecek nesillere yaşanır bir dünya bırakmak için yapmamız gerektiğini idrak etmeliyiz. Kullanılan ambalajlar damacanalar gibi yeniden yıkanıp kullanılabilir, yani depozitolu geri dönüşlü olması önümüzdeki dönem geri dönüşümlü malzemeden yapılan ambalajlar kadar önemli olacak. 

Erensoy olarak 19 LT polikarbonat ve PET damacanalara ilave, geçmişte meşrubat sektörümüzün de kullanımını denediği PET geri dönüşlü ambalajların cam gibi, gazlı içecek, su, süt, ayran, şalgam ve belki şimdi yadırgadığımız diğer ürünlerde de kullanımının başlamasını bekliyoruz. İlk başlanacak yerler toplu tüketimin olduğu satış noktaları olabilir. 

Kısacası artık kaynakları daha bilinçli tüketmeli, ambalajı birden fazla kullanmalı, yapılamıyorsa malzemesini geri kazanıp yeniden kullanmalıyız.

0 YORUM

YORUM YAPIN

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER BAŞLIKLAR