Gezerken etrafını çevreleyen büyüleyici ve farklı yapıların arasında kaybolacağınız Kızıl Meydan'da bulunan en önemli tarihi binalar; Lenin Mozolesi, Kremlin Sarayı, Aziz Vasil Katedrali, Devlet Tarih Müzesi, Rusya Devlet Kütüphanesi ve GUM AVM'dir.
Kremlin Sarayı
Rusya’nın sembollerinden biri haline gelen Kremlin sarayı, 15. yüzyılda Rus çarları için konut ve devlet yönetimi merkezi olması amaçlı inşa edilmiştir. 1917 Devrimi'nin ardından Rusya başkentinin yeniden Moskova'ya taşınması ile yönetim merkezi olan Kremlin Sarayı, günümüzde de bu işlevini yitirmeyerek Rusya Federasyonu'nun yönetim merkezi ve aynı zamanda da devlet başkanının konutu olmaya devam etmektedir.
Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yaşadığı Büyük Saray’ın bir kısmı ziyarete açıktır. Kapalı olan bölümleri askerler tarafından sıkı bir şekilde korunmaktadır. Burası devlet konutu olmasının yanı sıra aynı zamanda devlet liderlerinin de ağırlandığı bir yer olma özelliği taşımaktadır.
Kremlin ve Kızıl Meydan 1990 yılında 13. Yüzyıl’dan beri Rusya tarihiyle olan güçlü bağları nedeniyle UNESCO Dünya Mirasları Listesi'ne girmiştir.
Lenin Mozolesi
Kızıl Meydan'da bulunan Lenin Mozolesinde Sovyetler Birliği'nin kurucusu Vladimir İlyiç Lenin'in 1924 yılından beri mumyalanarak korunan naaşı bulunmaktadır.
Mozole, Mimar Aleksey Şçusev tarafından yapılmıştır. Eni 24, yüksekliği 12 metre olan mozoledeki kırmızı renkli granit komünizmi, siyah labrador da yası temsil etmektedir. Mimar Şçusev, ölümsüzlük mesajı vermek için yapıda küp şeklini kullanmıştır. Lenin’in naaşı 18 ayda bir yeniden tahnit edilmektedir. Bu süreçte mozole ziyarete kapatılır, naaş mozole laboratuvarına götürülür. Burada mumya çözülür ve tekrar mumyalama işlemleri yapılır. Lenin’in üzerindeki takım elbise yeni ve temiz olanlarıyla değiştirilir.
Lenin’in naaşı bu salonda cam bir lahit içerisinde bulunmaktadır. Lenin’in naaşını gördükten sonra mozolenin sol tarafında bulunan kapıdan çıkarak mozole arkasındaki Stalin, Brejnev, Suslov gibi diğer bazı önemli Sovyet yöneticilerinin mezarlarını da ziyaret edebilirsiniz.
GUM
GUM Rusça’da “Uluslararası Merkez Mağazası” anlamına gelmekte olup Rusça isminin kısaltmasıyla adını almıştır. Bu, Sovyetler döneminde tüm AVM’lere verilen bir isimdir.
1983 yılında kapılarını açan GUM, 2. Katerina’nın İtalyan mimar Giacomo Quarenghi’den Kızıl Meydanın doğu tarafına bir alışveriş merkezi tasarlamasını istemesiyle hayata geçmiştir. Moskova yangınında yanan binaların yerini alacak şekilde tasarlanan yapının tavanının cam olması binayı Rusya’da eşsiz hale getirmiştir. Tavanın cam olması iklim koşulları için zorlayıcı bir durum olmasına rağmen kar yüküne karşı da dayanıklı bir yapıdır.
Ekim Devrimi zamanına kadar içerisinde yaklaşık 1200 mağaza bulunan GUM daha sonra Stalin’le beraber ofis olarak kullanılmaya başlamış hatta Stalin’in karısı intihar ettiğinde de onun bedenini sergilemek için kullanılmıştır. GUM, Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra özelleşerek şuanda dünyada bilinen en lüks markalara ev sahipliği yapmaktadır.
Aziz Vasil Katedrali
Aziz Vasil Katedrali, Kızıl Meydan'da soğana benzeyen, rengârenk, kubbemsi çatılarıyla Moskova’ya renk katan simgesel bir katedraldir.
Muhteşem mimariye sahip katedral, 1555 - 1561 yılları arasında Rus Devleti'nin Kazan ve Astrahan hanlıklarına karşı kazandığı zaferleri kutlamak amacıyla Korkunç İvan tarafından yaptırılmıştır. Değişik şekilde tasarlanmış olan sekiz kubbe, sekiz ayrı zaferi simgelemektedir. Önceleri som altın olan kubbeler 1670'ten sonra değişik renklerde boyanmıştır. En uzun kulesi yaklaşık 65 metre yüksekliktedir. Yöre halkı arasında yapının bir İtalyan mimarın tasarımı olduğu, daha sonra yapıyı tekrar etmemesi için mimarın kör edildiği rivayeti dolaşır. Kilise, bugün müze olarak kullanılmaktadır.
Bolşoy Tiyatrosu
Ünlü mimar Joseph Bové tarafından tasarımı yapılan Bolşoy Tiyatrosu; müziği Çaykovski'ye ait Kuğu Gölü balesi (1877), koreograf Marius Petipa'nın Don Kişot balesi (1869) gibi klasik eserlerin dünyada ilk kez sahnelendiği yer olması ile dünyanın sayılı yerlerinden biri olma özelliğini taşımaktadır.
Bolşoy Balesi, Moskova'daki Bolşoy Tiyatrosu'nda yerleşik dünyaca ünlü bale topluluğudur. Dünyanın en eski bale topluluklarındandır. 1776 yılında Moskova yetimhanesindeki çocuklar için bir dans okulu olarak kurulan Bolşoy Balesi, 20. yüzyılda Moskova Sovyet Rusyası'nın başkenti olduktan sonra dünya çapında üne kavuşmuştur. Günümüzde Rusya'nın kültür mirası sayılan saygın bir topluluktur.
Seyir zevki oldukça yüksek olan Bolşoy Tiyatrosu’nda eşi benzeri olmayan bu tiyatro ve bale gösterilerine yakından tanıklık etmek istiyorsanız aylar öncesinden bilet almanız gerektiğini belirterek bu güzel ve yorucu gezimizi sonlandırıyoruz.
0 YORUM