Düşük sermaye ve hızlı kurulmanın verdiği tepki ile hemen para kazanma arzusunda olan KOBİ’ler geri dönüşümde kullanılabilecek kağıt, karton, plastik, cam, teneke, alüminyum ve benzeri ürünleri ayrıştırma ve geri kazandırma gibi konuları geri plana atmaktadırlar. Bu kadar hızlı kurulabilen ve sayıları her geçen gün artan KOBİ’lerin büyüme ve gelişme aşamalarında geri dönüşüme destek vermemeleri, içinde bulunduğumuz yaşam için risk oluşturmaktadır. Plansız ve programsız büyümelerin sonunda işletmeler çevreye ciddi zararlar verebilmektedir.
2050 yılında dünya nüfusunun 10 milyar civarında olacağı tahmin edilmektedir. Tüketim ve geri dönüşüm anlayışının değişmemesi sonucunda bu nüfusun hava, su, gıda gibi ihtiyaçlarının karşılanması için uzmanlara göre 2 veya 2,5 dünyaya ihtiyacımız olduğu ön görülmektedir. Sürdürülebilir bir hayat için tüm insanların bu duruma destek verdiği gibi KOBİ’lerinde destek vermesi gerekmektedir. İşletmeler, rekabetin çetin olduğu ticari hayatta sürdürülebilirlik için ekonomik, sosyal, politik ve teknolojik gelişmeleri takip ettikleri gibi çevre ile ilgili gelişmeleri de yakından takip etmelidirler.
Sürdürülebilirlik ve Geri Dönüşüm Kavramları
Yaşayan insanların mevcut ihtiyaçlarını karşılarken çevreye ve topluma zarar vermeden gelecek nesillerinde ihtiyaçlarını düşünerek mevcut kaynakları bitirmeme anlayışına Sürdürülebilirlik Kavramı denmektedir. Sürdürülebilirliği sadece çevresel boyutları ile değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal olarak da düşünmek gerekmektedir. Çevresel açıdan doğal kaynakların dengeli kullanımı devam ederken ülke ekonomileri için de ticaretin ve sosyal hayat içinde adil bir yaşamın devam etmesi gerekmektedir. Sürdürülebilirlik Kavramı çevre, geri dönüşüm, iklim değişikliği, enerji gibi alanlarda daha ön plana çıkmaktadır.
Ülke ekonomileri büyüyüp dünya nüfusu artarken bireylerin ve işletmelerin de istek ve ihtiyaçları artmaktadır. Bu istek ve ihtiyaçların karşılanmasında mevcut kaynakların sınırlı ve sorumlu bir şekilde kullanılması gerekmektedir. Gelecek için bireyler, işletmeler ve devletlerin sürdürülebilirlik Kavramına daha fazla önem vermeleri gerekmektedir.
Toplumun istek ve ihtiyaçları için kullandıkları malzemeleri yeniden işleyerek kullanılabilir hale getirilmesine Geri Dönüşüm Kavramı denmektedir. Kullanılan malzemelere atık da denmektedir. Günümüzde atıklar ayrıştırılmadan direkt olarak çöplere atılmaktadır. Atıklar, direkt çöpe atılmadan önce ayrıştırılmış olsa geri dönüşümleri hem daha kolay hem daha az maliyetli olabilmektedir.
Bireyler ve işletmeler kullandıkları atıkları kaynağında yani evde, iş yerinde çöpe atmadan ayrıştırmaları gerekmektedir. Kağıt ve kartonları bir kutuya, camları bir kutuya, plastikleri bir kutuya ayırmak geri dönüşüm açısında olunması gereken bir durumdur. Bu şekilde tüm atıklar kaynağında ayrıştırılarak sürdürülebilir bir gelecek için çevrenin korunmasına yardımcı olunduğu gibi israftan da kaçınılarak ülke ekonomisine fayda sağlanabilmektedir.
KOBİ’ler pazar paylarını ve işletme geleceğini sürdürebilmeleri için tedarikten imalata, üretimden pazarlamaya kadar birçok alanda gayret sarf etmektedirler. Bu alanlarda geri dönüşüme kazandırılabilecek ürünlerden olan kağıt, karton, cam, plastik, metal, pil, batarya, ahşap, tekstil, tıbbı malzeme gibi atık ürünleri göz ardı etmektedirler.
Geleneksel işletmelerde bu atık oranlarının kurumsallaşan işletmelere oranla daha fazla olduğu bilinmektedir. KOBİ’lerde daha çok kağıt ve kartonlar, plastikler, camlar, metaller, ahşaplar, tekstil ürünler, piller ve bataryalar, lastikler, elektronik ürünler ve tıbbı malzeme gibi ürünler kullanımları sonrası atık malzeme olarak göze çarpmaktadır. Doğal kaynakların korunması ve enerji tasarrufu sağlanması için bu ürünler, mutlaka kaynağında ayrıştırılıp ilgili kurum ve kuruluşlara iletilerek sosyal sorumlulukların sağlanması gerekmektedir.
- İŞ İNSANI SELİM YILDIZ
0 YORUM