Kibar Holding bünyesinde yer alan şirketiniz, günümüzde hızlı büyümesini sürdüren köklü bir Türk ambalaj şirketi olarak karşımıza çıkmakta. Bu doğrultuda firmanızın kuruluş aşamaları ve gelişim süreci hakkında okuyucularımızı bilgilendirir misiniz?
 
1974 yılında kurulan, 1994 yılında Kibar Holding tarafından satın alınan İspak, esnek ambalaj sektöründe 50 yıldır faaliyet gösteriyor. Bugün, Türkiye’nin en büyük ambalaj üreticilerinden biri olarak konumlanmamızın temelinde AR-GE’ye verdiğimiz önem ve sürekli iyileştirme anlayışımız yatıyor. Tesislerimiz, modern üretim teknolojileri ile donatılmış olup, yılda 712.510.000 m²’lik üretim kapasitesine sahip. Yakın zamanda devreye almayı planladığımız yeni yatırımlarımız ile kapasitemizi daha da artırmayı ve sektördeki liderliğimizi güçlendirmeyi hedefliyoruz. Gıda, içecek, tıbbi malzeme, hijyen ürünleri gibi farklı sektörlere yönelik yenilikçi ve sürdürülebilir ambalaj çözümleri sunuyoruz. Aynı zamanda buzdolabı, iklimlendirme ve izolasyon gibi alanlarda kullanılan teknik folyolar konusunda da önemli bir üreticiyiz.
 
Başarılar ve ödüllerle dolu bir geçmişe sahip bir şirket olarak İspak, Türkiye'nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde 2 basamak daha yükselerek 66. sırada yerini aldı. Bu anlamda sektörün öncü firmalarından biri olarak üretim süreciniz ve ürün çeşitliliğiniz hakkında bizleri bilgilendirebilir misiniz?
 
İspak olarak, üretim süreçlerimizde ham maddeden son ürüne kadar entegre bir yapı ile çalışıyoruz. Laklama, laminasyon, ekstrüzyon, baskı, dilme ve birçok sürecin tamamını bünyemizde gerçekleştirerek kalite ve verimliliği üst düzeyde tutuyoruz. Ürün çeşitliliğimiz, sektörümüzdeki rekabet gücümüzün önemli bir unsuru. Özellikle gıda sektöründe çikolata, şekerleme, süt ürünleri, içecekler ve atıştırmalıklar gibi ürünler için yüksek bariyer özelliklerine sahip ambalaj çözümleri sunuyoruz. Bunun yanında tıbbi malzeme, ilaç ambalajları, hijyen ürünleri ve evcil hayvan mamaları gibi hassas sektörlerde de faaliyet gösteriyoruz.

Teknik folyo üretiminde sektörün öncülerinden biriyiz. İklimlendirme, buzdolabı arka panelleri ve izolasyon folyolarında enerji verimliliğini artıran çözümler sunuyoruz.
 
50 yıldır sektördeki konumunuzu nasıl tanımlarsınız? Firmanızın diğer ambalaj şirketlerinden farkı nedir?
 
İspak olarak sektördeki konumumuzu, inovasyon ve sürdürülebilirlik odaklı bir liderlik olarak tanımlıyoruz. Yarım asırlık deneyimimiz, AR-GE Merkezi’miz ve teknolojik altyapımız bizi sektörde diğer firmalardan ayıran başlıca unsurlar. Solvent geri kazanım tesisimiz gibi çevre dostu uygulamalarımızla döngüsel ekonomiye katkı sağlıyor, sürdürülebilir ambalaj çözümleri sunuyoruz. Ayrıca, EcoVadis Altın Madalya gibi ödüllerle taçlanan performansımız, sektördeki öncü rolümüzü pekiştiriyor. Aynı zamanda, İzmit fabrikamızda uygulanan Endüstri 4.0 teknolojileri ve otomatik depo sistemlerimizle üretim süreçlerimizi daha verimli hale getiriyoruz.
 
Ambalaj üretiminde kullandığınız teknolojiler nelerdir? Bu teknolojiler firmanıza nasıl bir avantaj sağlıyor?
 
İzmit tesisimiz, 2017 sonunda uçtan uca tüm iş süreçlerini sıfırdan tasarlayarak ‘temiz’ bir ERP’ye sahip olma proje uygulamalarından Greenfield olarak ve Dijital 4.0 altyapısıyla en son teknolojilerle kurulmuş modern bir üretim tesisidir. Tesisimizdeki yüksek depo ve silindir işleme gibi bölümler, yüksek derecede dijitalleşmiş ve otomasyon seviyesi oldukça yüksek teknolojilerle çalışıyor. Bu sayede, minimum insan müdahalesi ile programlanarak ve otomatik bir şekilde üretim süreçlerini gerçekleştirebiliyoruz. Solvent Geri Kazanım tesisimiz ise uzaktan yönetilebilir bir yapıya sahip. Bu teknoloji sayesinde distilasyon tesisimizin proseslerini uzaktan kontrol edebildiğimiz gibi, iş ortağımız da İtalya’daki merkezinden proses konusunda destek ve müdahalede bulunabiliyor. Anormallikleri önceden tespit ederek gerekli önlemleri alabiliyoruz.

Ambalaj sektöründeki en yeni teknolojilerle donatılmış olan fabrikamızda ürün baskı ve kalite kontrolünü takip için kullandığımız özel kamera sistemleri aracılığıyla baskı kalitelerini sürekli ve anlık olarak kontrol eden sistemler bulunuyor. Bu sistemler sayesinde baskı yüzeylerinin tüm eni ve boyu boyunca %100 bir kalite kontrolü sağlarken olası problemlerle ya da önlemleriyle ilgili önceden tedbirler alabiliyoruz. Ayrıca, MES (Üretim Yürütme Sistemi) altyapısına yaptığımız yatırımlar kapsamında tesisimizde büyük veri analitiği ve IoT teknolojilerini yaygınlaştırıyoruz. Bu altyapıyı da kullanarak kendi ekiplerimizle üzerinde çalıştığımız Predictive Quality adını verdiğimiz temelde machine learning sistemiyle makinelerin sensör ve sinyallerini analiz ederek olası kalite sorunlarını ve üretim trendindeki değişiklikleri oluşmadan önce tespit etmeye odaklanıyoruz. Bir sonraki adımında da bu projemizi önleyici bakım çalışmalarımızın bir parçası olarak Predictive Maintenance projesi olarak geliştirmeyi ve böylece kaliteyi artırırken olası sorunlar oluşmadan çok daha önce tespit etmeyi ve yönetmeyi planlıyoruz.

İzmit fabrikamızın yanında inşaatı devam eden ikinci İzmit tesisi yatırımımız da yine sektördeki en son teknolojilere sahip kaplama sistemlerine ve MES altyapısına uygun bir şekilde tasarlanıyor. Yaklaşık 30 milyon Euro’luk bu yeni tesisimizi 2025 yılının başında devreye almayı planlıyoruz. Tüm bu teknolojik yatırımlar ve süreçler, İspak’ın Dijital 4.0 konusunda sektör ortalamasının üzerinde olduğunu ve ideal dönüşüme her geçen gün daha da yaklaştığını açıkça ortaya koyuyor. Bu teknolojiler sayesinde üretim süreçlerimiz daha verimli, sürdürülebilir ve yüksek kaliteli hale gelmektedir.
 
İnovasyon süreçlerinizden bahsedebilir misiniz? Yeni ürünler geliştirirken hangi faktörlere öncelik veriyorsunuz?
 
İnovasyon, İspak’ın temel DNA’sını oluşturuyor. 2023 yılında inovasyon bütçemizin %50’sini çevresel etkisi azaltılmış ürünlere ayırdık. Yeni ürünler geliştirirken sürdürülebilirlik, çevresel etkinin azaltılması ve müşteri ihtiyaçlarına yönelik özelleştirilmiş çözümler önceliğimiz. Örneğin, geri dönüştürülebilir ve gübrelenebilir ambalaj çözümleri sunan “Ispak Green” markamız, yeşil dönüşüm vizyonumuzun bir parçası.
 
Gıda ambalajları gibi hassas ürünlerde kaliteyi nasıl garanti altına alıyorsunuz?
 
Kalite kontrol süreçlerimiz ham madde tedarikinden nihai ürün teslimine kadar tüm aşamalarda titizlikle uygulanır. Gıda sektöründeki ürünlerimizde nem ve oksijen gibi dış etkenlerin ürünlere zarar vermesini önlemek için yüksek bariyer özelliklerine sahip ambalajlar üretiyoruz. Örneğin bardak su üst folyolarımız, hijyen ve güvenlik standartlarına uygun olarak geliştirilmiş olup bu alanda 30 yıldır lider konumdayız. Ayrıca İzmit tesisimizdeki ileri teknoloji laboratuvarlarımızda düzenli testler gerçekleştiriyor ve uluslararası kalite standartlarına uygun üretim yapıyoruz.
 
Ambalaj sektörünün geleceğinde hangi yenilikleri görüyorsunuz ve bu yeniliklere nasıl hazırlanıyorsunuz?
 
Tüketici alışkanlıklarındaki değişimler, şehirleşme ve daha küçük hanelerde yaşama gibi faktörler, kolay açılıp yeniden kapatılabilen, taşınması ve kullanımı pratik ürünlere olan talebi artırıyor. Esnek ambalajlar bu anlamda tüketicilerin taleplerini karşılayabiliyor. Ayrıca tüketiciler artık daha fazla bilgi ve şeffaflık talep ediyor. Esnek ambalajlar, ürün içeriklerinin daha iyi görünmesini sağlayarak tüketicinin kararlarını daha kolay vermesine yardımcı oluyor. Organize perakendenin ve e-ticaretin büyümesi, dayanıklı ve taşımaya uygun ambalajlara olan talebi artırıyor. Ambalaj sektöründe sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomi, geleceğin en önemli trendleri arasında yer alıyor.

İspak olarak geri dönüştürülebilir ve gübrelenebilir ambalajlar geliştirmek için AR-GE yatırımlarımızı arttırıyor, çevre dostu üretim süreçlerine geçerek karbon ayak izimizi azaltıyoruz. Hem sürdürülebilir hem de tüketici dostu çözümlerle sektöre yön vermeye kararlıyız.
 
İspak Ambalaj’ın yurt dışındaki hedef pazarları ve nelerdir? Ulusal ve uluslararası alandaki büyüme stratejilerinizden ve firma olarak gelecek planlarınızdan bahsedebilir misiniz?
 
Sektörümüzün ihracatı 8 milyar dolara ulaşıyor. Yaklaşık 2 milyar dolar ihracat fazlası sağlıyor. İspak olarak biz de uluslararası pazarda güçlü bir varlık sergiliyoruz ve Türkiye’nin önde gelen ambalaj ihracatçılarından biri olarak 40 ülkeye ihracat yapıyoruz. İhracatımızın önemli bir kısmını teknik folyo ürünlerimiz oluşturuyor. Yıllık ihracatımız yaklaşık 40 milyon Euro seviyesinde, bu da ciromuzun yüzde 40’ına denk geliyor. Bu oranı yüzde 50’ye yükseltmeyi hedefliyoruz.

Kibar Holding değer zinciri içinde İspak oldukça önemli bir konumda. Ambalaj işi büyümeye devam edecek. Değer zincirimize baktığımızda bir tarafta büyük bir amiral gemisi olan Assan Alüminyum var. İspak’ın esnek ambalajdaki en önemli kaynaklarından biri de Assan Alüminyum dolayısıyla İspak, bu bütünlük içinde stratejik bir yerde duruyor.

Önümüzdeki beş yıl içinde dört kat büyüme hedefiyle ilerliyoruz. Bu hedefin içinde Avrupa’da bir fabrika satın alımı ardından Amerika’da bir fabrika alımı da bulunuyor. Dolayısıyla İspak, büyümeye odaklanmış bir kol olarak faaliyetlerini sürdürüyor.