İngiltere'nin Brexit ile Avrupa Birliği'nden ayrılması, Türk ambalaj sektörüne yarayacak. Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir, Brexit ile birlikte İngiltere'nin yeniden kendi sanayisini kuracağını ve ambalaja ihtiyacı olacağını belirterek, "İngiltere'ye zaten iyi satış yapıyoruz. Brexit sonrası sektörümüz için çok daha büyük fırsatlar var" dedi. Avrupa'nın da Türkiye için çok önemli bir pazar olduğuna dikkat çeken Sarıbekir, Türkiye'nin lojistik avantajını kullanarak Avrupa'daki her fabrikaya ürün satması gerektiğini söyledi.
Ambalaj sektöründe gelinen son durumu değerlendirmek için düzenlenen basın toplantısında konuşan Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir, Avrasya'nın ambalaj sektörü merkezinin Türkiye olduğunu ve sektörün pazar büyüklüğünün 23 milyar dolara ulaştığını söyledi. Ambalajın dış ticaret fazlası veren bir sektör olduğuna işaret eden Sarıbekir, bu yılı 4 milyar dolar hammadde ithalatına karşın 5 milyar dolar ihracatla bitireceklerini ifade etti.
Ambalaj sektörü özelinde ihracata çok büyük önem verdiklerini ve Ambalaj Sanayicileri Derneği’nin küçük işletmeleri ASD Ambalaj Akademisi eğitimleri ile ihracata yönlendirdiğini anlatan Sarıbekir, "Her şirket ürettiğinin yarısını ihraç etmeli. Kalkınmamız için bu gerekiyor. Ambalaj Sanayicileri Derneği ve Reed Tüyap'ın iş birliğinde, 31 Ekim – 3 Kasım tarihleri arasında TÜYAP’ta 24'üncü Avrasya Ambalaj Fuarı’nı gerçekleştirdik. İlk yapıldığı günden bugüne 40 kat büyüyerek Avrasya bölgesinin her yıl yapılan en büyük fuarı haline gelen Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı'na; 44 ülkeden, 463’ü yabancı olmak üzere toplam 1.217 firma katıldı. Fuarı; 115 ülkeden, 8.101’i yurtdışından ve 50.417’si yurtiçinden olmak üzere toplam 58.518 profesyonel ziyaret etti. Bu sene konuk ülkenin Tunus olduğu fuara, 42 ülkeden 1.000’in üzerinde özel alım heyetleri getirdik. Fuar sektöre yeni bir hareket kazandırdı ve özellikle yabancı ilgisinden memnunuz. Her sene çalışmalarımızın üzerine koyarak sektöre daha fazla katkı yapacağız.” dedi.
“AVRUPA’DAKİ HER BİR FABRİKAYA ÜRÜN GÖNDERMELİYİZ”
Avrupa'nın Türk ambalaj sektörü için en önemli ihracat pazarı olduğunun altını çizen Sarıbekir, çok daha büyük bir potansiyeli olmasına karşın Türkiye'nin Avrupa'nın ambalaj ihtiyacının şu anda yüzde 10’ununu karşılayabildiğini ifade etti. Türkiye'nin sektörde sahip olduğu yeni ve ileri teknolojiyi lojistik avantajıyla birlikte mutlaka kullanması gerektiğini kaydeden Sarıbekir, şöyle konuştu:
"Bugün ürününüzü bir TIR’a koyduğunuzda 3-4 güne Avrupa'nın her noktasına gidebiliyor. Bu pazar bizim için çok önemli. Avrupa'nın en doğusu İstanbul, en batısı Londra. En doğudan en batıya sadece 3,5 saatte uçabiliyorsunuz. Yanı başımızda böyle zengin bir bölge var ve biz bütün fabrikalarına ürün verebilir durumda olmalıyız. Sene sonunda 5 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşacağız. Yine bu yıl 23 milyar dolar pazar büyüklüğü hedefimiz. 180 ülkeye ihracat yapan bir sektör olarak gücümüzün ve potansiyelimizin farkındayız. Ambalaj sektörü olarak daha çok ülkeye ambalaj satmayı hedefliyoruz. Pazar sayısını artıracağız ve ürettiğimizin en az yarısını ihraç edeceğiz. 2023’te 30 milyar dolarlık pazar büyüklüğü ve 10 milyar dolarlık ihracat hedefimize ulaşacağımızı düşünüyoruz."
AMBALAJDA BREXIT FIRSATI
İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkış sürecine de değinen Sarıbekir, Brexit'in Türk ambalaj sektörü için önemli bir fırsat olduğunun altını çizdi. İngiltere'nin Brexit'le birlikte kendi sanayisini yeniden kuracağını belirten Sarıbekir, "İngiltere'de yavaşlayan üretim Brexit ile birlikte tekrar hızlanacak. Artan üretimle birlikte daha çok ambalaja ihtiyaçları olacak. İngiltere 250 milyon dolarlık ihracatla bizim için zaten iyi bir pazar ve önümüzdeki dönemde daha da iyi bir pazar olacak." ifadelerini kullandı.
Ambalaj sektörünün son yıllarda hızlı bir büyüme trendi içerisine girdiğini belirten Sarıbekir, bunun iki önemli nedeni olduğunu söyledi. Sarıbekir;
"Bunların ilki ihracat. 2017 yılında sektörümüzün dış ticaret fazlası 787 milyon dolar oldu ve ülke ekonomisinin en önemli sorunlarından biri olan dış ticaret açığının kapanmasına sağladığımız katkıyı artırarak sürdürdük. Bununla birlikte, ihracat birim fiyatımızla Türkiye ortalamasının üzerinde bir performans gerçekleştirmeye devam etmekteyiz. 2018 yılının ilk yarısında 2 milyar 306 milyon dolar ihracat geliri elde eden sektörümüz, 1 milyar 767 milyon dolar ithalat gerçekleştirdi. Katma değerli üretime odaklanarak istikrarlı büyümesini sürdüren Türkiye Ambalaj Sanayimiz 2018’in ilk 6 ayında toplamda 540 milyon dolarlık dış ticaret fazlası verdi. Bir önceki senenin aynı dönemine göre ambalaj ihracatımız miktar olarak yüzde 8 ve değer olarak yüzde 17 arttı. İkinci faktör ise süpermarketler. Süpermarket demek ambalajlı ürün demek. Ambalaja konulan her ürün bir kimlik kazanıyor. Süpermarketlerin gelişmesi de ambalajlı ürün tüketimini artırıyor. Ülkemizde 10 sene önce 100 dolar olan kişi başı ambalaj tüketimi bu sene 240 doları geçti. Kişi başı ambalaj tüketiminde henüz Avrupa’nın yarısıyız. "
Ambalajın ürünlere katma değer sağladığını belirten Sarıbekir, "Örneğin bal satmakla ambalajlayıp bal satmak arasında çok büyük fark bulunuyor. Ambalaj dediğiniz bir markadır, görselliktir, kalitedir. Ambalajda hem firma hem de ürün sahibi kazanıyor, çünkü ürüne katma değer katılıyor." dedi.
ÇEVREYİ AMBALAJ DEĞİL İNSAN KİRLETİR
Ambalajın çevreyi kirlettiği yönündeki yanlış algıya da değinen Sarıbekir, "Çevreyi ambalaj kirletmez, insan kirletir. Ambalaj, ürünü sağlıklı bir şekilde insana ulaştırır. Güvenilir gıda ambalajlı gıdadır. İnsan ömrü ortalamasındaki artış, ambalajlı gıda tüketimdeki artışa paralel gelişiyor. Bu konuda önemli bilimsel çalışmalar da var. Her ürünün ambalaja girmesi gerekiyor. Biz ASD olarak tüm ambalaj üreticilerini temsil ediyoruz. Cam, plastik, metal... Türkiye’de geri dönüşüm maalesef çok ileri seviyelerde değil henüz. Her türlü ambalaj geri dönüştürülebilir. Bu konuda gençlerimiz daha bilinçli tüketiciler. Geri dönüşüm bilinci oluşturmak konusunda hedefimizi yüksek tutmalıyız.
Sarıbekir, hızlı tüketim ürünlerinde ambalajın toplam maliyet içerisindeki payının yüzde 3 ila 5 arasında değiştiğini ifade ederek, bazı ürünlerinin fiyatlarının ambalajlara gelen zam yüzünden yükseldiği iddialarının doğru olmadığını belirtti. Ambalajın hammaddesinin ithal olduğunu ve dövizdeki artışın fiyatlara yansıdığını kaydeden Sarıbekir, bu artışın da ürünlerin nihai fiyatı üzerinde ufakta olsa bir etkisinin olduğunu sözlerine ekledi.
ASD
0 YORUM