Persler, Makedonlar, Romalılar, Bizanslılar, Hunlar, Avarlar, Bulgarlar, Sırplar, Türkler, Avusturyalılar ve daha başka uluslar tarafından uzun yıllar boyunca yönetilen Balkanlar, birçok farklı medeniyetten izler taşımaktadır. İşte her köşesinde tarih ve doğa harikaları sunan Balkanlar’ın en güzel beş şehri ve mutlaka görmeniz gereken yerleri…
 

OHRİD, KUZEY MAKEDONYA
Ohrid, Makedonya'nın güneybatısında, Ohrid Gölü kıyısında yer alan tarihi bir şehirdir. Bu şehirde Balkanlar'ın en eski ve en derin göllerinden biri olan Ohrid Gölü’nde tekne turu veya sahil yürüyüşleri yapabilirsiniz. Nehrin güney ucunda yer alan Aziz Naum Manastırı’nı gezebilir, Çar Samuel Kalesi’nden şehrin ve gölün panoromik manzarasını izleyebilirsiniz. Ayrıca Aziz Yuhanna Kaneo Kilisesi, Antik Tiyatro ve Aziz Sofya Kilisesi’ni de rotanızı ekleyerek şehrin hem doğal güzelliklerini hem de tarihi zenginliklerini keşfedebilirsiniz.
 
DUBROVNİK, HIRVATİSTAN
Bir zamanlar deniz ticaretinin kalbinin attığı Dubrovnik, Adriyatik’in incisi olarak bilinmektedir. Surlarla çevrili bu ortaçağ şehri, tarihi dokusunu koruyan yapıları ve büyüleyici deniz manzaralarıyla görenleri hayran bırakır. Şehrin ana giriş kapısı olan Pile Kapısı'ndan girdiğinizde Dubrovnik, muhteşem atmosferi ile sizleri karşılamaktadır. Dubrovnik’in Eski Şehir (Old Town) olarak bilinen bölgesi ve Stradun Caddesi tarihi detayları ile büyüleyicidir. Surların dışında yer alan Lovrijenac Kalesi, muhteşem bir Adriyatik manzarası sunmaktadır. Doğa ile iç içe bir gün geçirebileceğiniz, şehirden kısa bir tekne yolculuğu ile ulaşılabilir Lokrum Adası da yine Dubrovnik’te gitmenizi önereceğimiz noktalardandır.
 
KOTOR, KARADAĞ
Karadağ’ın sahil şehri Kotor, daracık taş sokakları ve eski yapılarıyla adeta bir açık hava müzesi gibidir.  Şehirde bulunan Kotor Körfezi, yemyeşil dağlar ve kristal berraklığındaki denizle çevrilidir. Körfez manzarasının tadını çıkarmak isterseniz Kotor Kalesi’nin zirvesine tırmanmanızı öneririz.
 
Şehir surları içinde yer alan Kotor Eski Şehri’nde Orta Çağ’dan kalma dar sokakları ve taş binalar arasında kaybolabilirsiniz. Deniz kıyısındaki eski taş evleri ve adacıklarıyla ünlü Kotor’a yakın küçük bir kasaba olan Perast Kasabası da sizler için harika bir rota önerisi olabilir.
 
BELGRAD, SIRBİSTAN
 
Sırbistan’ın başkenti olan Belgrad, tarih boyunca stratejik konumu nedeniyle birçok uygarlığın hüküm sürdüğü bir şehri olmuştur. Günümüzde hem tarihi dokusu hem de modern yaşamı ile Balkanlar’ın en canlı şehirlerinden birisidir. Tuna ve Sava nehirlerinin kesiştiği yer Kalemegdan’da kale, büyük bir park ve müzeler bulunur. Şehir merkezinin kalbi Knez Mihailova Caddesi ise alışveriş mağazaları, kafeler ve tarihi binalarla doludur. Belgrad’ın bohem semti olan Skadarlija, taş döşeli sokakları, sanat galerileri ve geleneksel Sırp restoranlarıyla ünlüdür. 19. yüzyılda sanatçılar ve yazarlar tarafından sıkça ziyaret edilen bu bölge, bugün de aynı kültürel atmosferini korumaktadır. Sırbistan’ın en büyük kilisesi olan Sveti Sava Katedrali, ünlü bilim adamı Nikola Tesla’nın yaşamı ve çalışmaları hakkında bilgi alabileceğiniz Nikola Tesla Müzesi şehir gezinize ekleyebileceğiniz rotalardandır.
 
SOFYA, BULGARİSTAN
Balkanların en eski şehirlerinden biri olan Sofya; Roma, Osmanlı ve Sovyet dönemlerinden kalma izler taşımaktadır. Kentin simgelerinden biri olan Aleksander Nevski Katedrali, Neo Bizans mimarisinde inşa edilmiş olup, tüm Bulgaristan Patriği’ne ev sahipliği yapmaktadır. Doğa yürüyüşü, dağcılık ve kayak severlerin bayılacağı Vitosha Dağı, şehrin hemen güneyinde yer almaktadır. Dağın eteklerinde bulunan Orta Çağ Bulgar Ortodoks Kilisesi duvarlarına işlenmiş freskleri ile ünlü olup, bu fresklerin 14. ve 16. yüzyıllarda Sırbistan, Rusya ve Athos Dağı'ndaki manastırlarda yaygın kullanılmaya başlanan dini duvar resimlerinin kaynağı olduğu kabul edilir. Serdika Antik Roma Harabeleri ise antik kalıntıları ile Sofya’nın Roma İmparatorluğu dönemindeki önemini göstermektedir.
 
SARAYBOSNA, BOSNA-HERSEK
Birçok medeniyete şahitlik eden Saraybosna, kültürel dokusuyla sizi kendine çeken bir şehirdir. Osmanlı, Avusturya-Macaristan ve Yugoslavya’nın mirasını aynı sokaklarda buluşturur. Şehir, farklı dinlerin ve kültürlerin bir arada yaşadığı, doğu ile batının mükemmel bir kesişim noktasıdır. Tarihi pazar yeri olan Başçarşı, Osmanlı mimarisinin izlerini taşır. Başçarşı'nın merkezindeki Sebil, Osmanlı döneminden kalma bir çeşmedir. 1. Dünya Savaşı'nı başlatan suikastın gerçekleştiği Latin Köprüsü ise Saraybosna'nın tarihi derinliğini yansıtmaktadır. Şehir merkezine kısa bir mesafede yer alan Vrelo Bosne Parkı, Bosna Nehri’nin doğduğu noktada sizlere yemyeşil manzaralar sunmaktadır.