Masmavi denizi, yemyeşil doğası, boyozu, çiğdemi şahsına münhasır güzellikleriyle ‘‘Ege’nin İncisi İzmir’de’’ nereler gezilir? İzmir’i baştan başa gezmek isterseniz oldukça fazla zaman harcamanız gerek, çünkü bu şehrin her köşesi tarih, doğal güzellikler ve medeniyetle dolu.  Gezinizi İzmir’in göbeği Saat Kulesi’nden başlatıp, daha sonra kendinizi doğanın kucağına bırakabilirsiniz. Haydi takılın peşimize başlayalım. 
 

Konak: Alsancak, Basmane, Kemeraltı ve Konak Meydandan oluşuyor. İzmir’in kalbi de diyebiliriz Konak için. Burada mutlaka Arkeoloji Müzesine gitmenizi öneririz. Müzeden çıkıp sahile inebilir, Saat Kulesini gördükten sonra, Tarihi Kemaraltı çarşısını gezebilirsiniz. 

Alsancak: Arkas Sanat Müzesi kesinlikle görülmesi gereken yerlerden. Üstelik girişler de ücretsiz. Alsancak’a gidip kordonda yürümeden olmaz. Daha sonra Kıbrıs Şehitler Caddesi’nin gezebilirsiniz. 
 

Alsancak’tan ya da Konak’tan vapur ile kolaylıkla Karşıyaka’ya geçebilirsiniz. Karşıyaka Çarşı’da birbirinden güzel restoran ve butikler bulunuyor. Caddede sokak sanatçıları eşliğinde keyifle dolaşabilirsiniz. 

Karşıyaka çarşıya gidip, St. Helen Katolik Kilisesi’ni gezmeden olmaz. 1904 yılında yapılan bu kilise Karşıyaka’nın ilk Katolik Kilisesi olması özelliğiyle öne çıkıyor. 

Karşıyaka’da ziyaret edebileceğiniz yerlerden birisi de Hamza Rüstem Fotoğraf Evi. Burası İzmir’in en köklü fotoğrafhanesi. Buradan tramvay ile Bostanlı’ya geçerek, Seyir Terasları’nda gün batımının eşsiz güzelliğine kendinizi bırakabilirsiniz. Karşıyaka’yı anlatıp da Homeros Vadisi’nden bahsetmeden olmaz. Burası piknik yapabileceğiniz, şehrin gürültüsünden ve stresinden uzaklaşabileceğiniz harika bir yer. 

 

 

İzmir deyince Foça’yı bilmeyen yoktur. İç açıcı havasıyla köyleri ve sokaklarıyla ünlü olan bu ilçe; tarih, doğa ve tatil sevenlerin en gözde tercihlerinden birisi. 

Foça’da başlıca görmeniz gereken yerler:

• Kybele Açık Hava Tapınağı

• Siren Kayalıkları

• Athena Tapınağı

• Sazlıca Koyu

 

Çeşme

 

Çeşme deyince akla hemen Alaçatı gelir. Alaçatı deyince ilk durağımız yel değirmenleri. İlçenin merkezinde Çeşme Kalesi, içerisinde bulunan eserler ve manzarısıyla öne çıkıyor.

Sonraki durak, Ilıcalar. Ilıcalar’da denizin ortasından çıkan termal su doğal bir havuz oluşturuyor. Tarihi olarak önerebeileceğimiz şehir ise; Erythai Antik Kenti. Yunanca’da ‘‘Kızıl Kent’’ anlamına gelen bu yerde; tiyatro, Kybele Kayalıkları, Heroon, Athena Polias, Matrone Kilisesi bulunuyor. 

 

 

Türkiye’nin Cittaslow (ilk sakin şehri) unvanını taşıyan Seferihisarı mutlaka gezmelisiniz. Seferihisar deyince akla ilk Sığacık geliyor. 

Sığacık Kalesi burada mutlaka görmeniz gereken yerlerin başında geliyor. Balıkçı köyü; yatları koymak gezmek isteyen ve ya dalış yapıp zıpkınla balık avlamak isteyen tatilciler için mükemmel bir rota. 

 

M.Ö 1000 yılına dayanan tarihiyle Teos Antik Kenti yarımadaya kurulu minik bir liman şehri. Burada günümüze kalan çok sayıda kalıntı mevcut. 

 

 

İzmir’in en popüler rotalarından birisi, Selçuk’a götürüyoruz sizleri. İzmir’e gidipte Efes Antik Kentini görmeden olmaz. Efes Antik Kenti, M.Ö. 100 yıllarında yapılmaya başlanmıştır. Döneminin en önemli şehirlerinden birisidir. Efes Antik Kenti’nde görülmesi gereken yerler; Celsus Kütüphanesi, Hadrian Tapınağı, Efes’in en görkemli yapılarından birisi olan Büyük Tiyatro, Odeon Tiyatrosu ve şehrin zengin ailelerine ait olan Yamaç Evleri. 

Selçuk ilçesinde gezebileceğiniz bir diğer rota, Şirince Köyü. Bu köy, Türk ve rum kültürünün harika bir birleşimidir. Köyün dar sokaklarında, organik ürünlerin satıldığı tezgahlar ve dükkanlar bulabilirsiniz.