Yüksek teknolojik ürünler ve sistemler geliştirmek amacıyla 2004 yılında hizmet vermeye başlayan Enelkon bugüne kadar nasıl süreçlerden geçmiştir?Biraz bahseder misiniz? 

Benim ve çalışma arkadaşlarım için özveri, azim, tecrübe ve en önemlisi tutku dolu bir 15 yılı geçtiğimiz Nisan ayında tamamladık. Bu süreçte Enelkon, başlangıçta sadece yurt içine hizmet veren, yurt dışından henüz Türkiye’de çok yaygın olmayan robot sistemlerinin ithalatını yapan bir firma iken, şu an tamamen yerli mühendislik ve işçilikle 35’ten fazla ülkeye robot ve otomasyon çözümleri üreten bir marka haline geldi. Kurulduğumuzdan beri ağırlıklı olarak gıda ambalajı ve plastik ev eşyalarında uygulanan kalıp içi etiketleme (IML) proseslerinde kullanılan robotlar üzerine çalışıyoruz. Çalışmalarımıza ilk kurulduğumuz yıl yan girişli robotların Ar-Ge çalışmalarıyla başladık ve yine aynı yıl, ilk yan girişli robotlarımızın ticari üretim ve satışını gerçekleştirdik. Bir süre yan girişli robotların üretimi Türkiye’de kendi bünyemizde yapılırken, 3 eksen kartezyen robotları İtalya’dan ithal edip, 
Türkiye’deki üreticilere tedarik, kurulum servis konularında destek veriyorduk. Ancak İlerleyen süreçte yan girişli robotlara ilave olarak üst girişli 3 
eksen kartezyen robotların da üretimini Türkiye’de yapmaya başladık. O zamanlar Türkiye’de üretimi çok yaygın olmayan bu robotların yerli üretime 
geçmesinde öncülerden olmak benim için büyük bir gururdur. Şu an hem yan giriş hem de üst giriş IML robotları üzerine önemli bir tecrübeye 
sahibiz. 2007 yılında başladığımız ihracatlarımız ile de yurt dışı pazarımızı her geçen yıl daha da büyüttük. Bugüne geldiğimizde 6 kıtada 35’ten 
fazla ülkeye ihracat yapmaktayız. 

2018 yılı beklentilerinizi karşılayan bir yıl oldu diyebilir miyiz? 2019 yılıyla ilgili hedef ve beklentileriniz neler? Yeni ürün, proje ya da yatırım çalışmalarınız var mı? Yurt dışı çalışmalarınız hakkında nasıl bir yol izliyorsunuz? 

2018 yılı hem ülkemiz hem de sanayiciler bakımından zor bir yıldı. Ancak hep birlikte bu süreci daha çok çalışmak ve birlik olmak için bir fırsat 
olarak gördük. Yurt içi pazarın çok aktif olmadığı, özellikle hammadde fiyatlarındaki kur bazlı yükselme ve dalgalanmaların plastik ambalaj üreticilerini yatırım yapma konusunda endişelendirdiği bu dönemde, teşviklerden yararlanarak ve müşterilerimizi destekleyerek iç piyasadaki varlığımızı önceki senelerde olduğu gibi devam ettirdik. Yurt dışı pazarlar içinse, temsilciliklerimizi arttırarak ve fuarlara katılım sağlayarak büyümemizi sürdürdük. 2019 yılının, 2018 yılında yapmış olduğumuz çalışmalar ve aldığımız önlemlerle çok daha başarılı ve verimli geçeceğine inanıyoruz. İlk yarı için baktığımızda hedeflerimize uygun olarak devam ettiğimizi görebiliyoruz. Yurt dışı çalışmalarımızda ise en önemli pay satış temsilciliklerimiz ve katıldığımız fuarlarda. Şu an Arjantin, Brezilya, Amerika Birleşik Devletleri ve Avustralya’da aktif çalışan satış temsilcilerimiz bulunuyor. Temsilcilerimizin aynı zamanda teknik servis hizmeti de verebiliyor olması önemli bir avantaj. 

İmalatını yaptığınız makineler hakkında okuyucularımızı bilgilendirir misiniz? Üretim gruplarınız nelerdir? 

Üretimini yaptığımız robotları temelde üst girişli kartezyen robotlar ve yan girişli robotlar olarak iki grupta topluyoruz. Üst girişli robotlarımız öğretilebilir fonksiyonlu olması sayesinde farklı uygulamalarda kullanabilme özelliğine sahipler. Bu robotlar ürün alma, kalıp içi etiketleme (IML), insert gibi uygulamalarda kullanılabiliyorlar. Ayrıca birden fazla farklı ürün üretilen hatlara adapte edilebildiği için müşterilerimizin çoğunlukla tercih ettiği robotlardır. Yan girişli robotlarımız ise daha çok hızlı üretim kapasitelerinde yüksek verimle çalışan makinelerdir. Günümüzde artan tüketimle beraber, özellikle gıda ambalajlarının da üretim kapasiteleri sürekli olarak artmakta, bu da daha hızlı robotik uygulamaları gerekli kılmaktadır. Bu noktada çözüm olarak yan girişli robotlarımız görev almaktadır. Robotlarımızın mühendislik, geliştirme, yazılım ve imalatını Türkiye’de yapmaktayız. Ancak kullandığımız komponentler çoğunlukla Avrupa ve Japonya menşeili. Bunun nedeni ise, müşterilerimizin özellikle yurt dışında yedek parçalara daha 
kolay ulaşabilmesi ve bu sektördeki en önemli rakiplerimizin Avrupa merkezli olması. Böylece yerli üretim ve mühendislikle tasarlanan robotlarımız 
Avrupa’daki rakiplerimizle aynı kalite seviyesindeyken, fiyat-performans bakımından bizi bir adım öne taşımaktadır. Umuyoruz ki ilerleyen süreçte teknolojik yazılım ve elektronik parça üretiminde Türkiye’de de dünya çapında bilinen markalar olur ve biz de %100 yerli robot yapmanın haklı gururunu yaşarız. 

AR-GE odaklı kurulmuş bir firma olduğunuzu biliyoruz. Şu anda yaptığınız AR-GE çalışmalarınız hakkında neler söylersiniz? 

Üzerinde çalıştığımız her proje müşterilerimizin uygulamalarına özel olarak tasarlandığı için aslında sürekli bir Ar-Ge çalışması içerisindeyiz. Kartezyen robotlar sadece ürün alma uygulamaları için kullanıldığında standart robotlar olarak üretilmektedir. Ancak biz daha çok IML uygulamaları üzerine çalışıyoruz. IML uygulamaları her üründe farklı bir proses ve tasarım gerektiren uygulamalar. Bu nedenle her bir proje aslında kendi içinde bir Ar-Ge projesi gibi değerlendirilerek çalışılıyor. Özellikle ambalaj sektörü gerçekten çok inovatif, her sene farklı uygulamalar için talepler geliyor. Bu uygulamaları yapan robotlarımızsa, sürece uygun olarak tasarlanmak zorunda. Bu nedenle tamamlanan her projede farklı bir tecrübe edinmiş oluyoruz. 

Enelkon olarak müşterilerinize satın almalarda nelere dikkat etmelerini önerirsiniz? 

Müşterilerimiz genellikle birlikte uzun yıllar çalıştığımız firmalar. Bu nedenle artık birbirimizi oldukça iyi tanıyoruz, onlar da bizimle beraber nelere dikkat etmeleri gerektiğini artık çok iyi biliyorlar. Ancak yeni müşterilerimiz için en önemli tavsiyemiz, uygulamayla ilgili tedarikçinin sahip olduğu tecrübeye, kullandığı komponentlere, tasarımda sağlamlık ve rijitliğe dikkat etmeleri. Aynı zamanda satış sonrası servis hizmetleri, ulaşılabilirlik, hızlı yanıtlayabilme de bizce önemli unsurlar. 15 yıl içerisinde tamamladığımız 750’den fazla proje ile çok farklı uygulamalara çözümler ürettik, bu da bize yeni bir uygulama olsa dahi, sonradan oluşabilecek problemleri sıfırlamamızı sağlıyor. Kullanılan parçaların global markalar olması, ilerleyen yıllarda yedek parça konusunda tedarik kolaylaştırıyor. 

Robotların sağlam ve minimum titreşimle çalışması, hatalı ürün sayısını en aza indiriyor. Özellikle IML uygulamalarında en önemli sorunlardan biri etiket sarma problemi. Bu problem etiketsiz ürünlerin çıkmasına neden olurken fire oranını arttırıyor. Bu nedenle özellikle etiket alma ve kalıp
içine koyma proseslerinde kullanılan “dummy” adını verdiğimiz parçanın tasarım ve teknolojisi önemli. İlave olarak son zamanlarda kalite kontrolü için kameralı uygulamalar çok talep görüyor. Bu noktada çok farklı segmentlerde görüntüleme sistemleri var. Kontrolü yapılması istenen noktalar tasarımdan önce doğru kararlaştırılmalı. Tüm bu saydıklarıma baktığımızda hepsi aslında tedarikçinin tecrübesine dayanıyor. Bu nedenle, müşterilerimize verebileceğimiz en önemli tavsiye, bu önemli yatırımları yaparken satın aldıkları firmayı ve robotu iyi tanımaları ve üretim süreçleriyle ilgili önemli teknik noktaları önceden iyi belirlemeleri. 

Enelkon neden tercih edilmeli? Sektörde sizi farklı kılan yönleriniz neler? 

Daha önce de bahsettiğim gibi, bu tarz yatırımlar üzerinde düşünülerek ve süreci önden tasarlayarak yapılması gereken yatırımlar. Bu da farklı uygulamalarda önemli tecrübeler gerektiriyor. İlk kurulduğumuzdan beri özellikle IML uygulamalarına ağırlık verdik ve fazlasıyla tecrübe 
edinecek farklı uygulamalar, projeler tamamladık. Bir projeyi aldığımızda, her zaman müşterimizin menfaatlerini en öne koyarak gerekli tavsiye ve 
yönlendirmeleri yapıyoruz. Sürece sadece satış odaklı bakmıyoruz, daha çok işbirliği olarak bakıyoruz. Çok farklı uygulamalar için esnek çözümler üretebiliyoruz. 

Çoğu zaman müşterilerimizin ön görmediği noktalarda düzeltmeler ve değişiklikler yapıyoruz. Hızlı bir ekibiz, müşterilerimizin ihtiyaçlarına hızlı 
yanıtlar verebiliyoruz. En önemlisi de proje ne olursa olsun, kalite ve müşteri memnuniyetinden hiçbir zaman ödün vermiyoruz. Çünkü bizim için 
işimiz sadece satış ve üretimle bitmiyor, satış sonrası müşteri memnuniyeti çok önemli. Satışı gerçekleşen bir robotun sonrasında ücretsiz 
kurulum, garanti süresince teknik destek ve yedek parça değişimini sağlıyoruz. 

Hedefimizi en yüksek kalite seviyesinde tutup, müşterilerimizin süreçlerine en uygun çözümleri sunmak için çalışıyoruz. Ayrıca, bu tarz üretimlerde 
süreç tek başına robot ile olmuyor. Kalıp, enjeksiyon makinası, etiket de süreç içerisinde bir bütünü oluşturuyor. Bu konularda da sahip olduğumuz tecrübelerimizle Robomaxi markamız altında robot, Moldmaxi markamız altında kalıp, Plastmaxi markamız altında da komple çözümler sunabiliyoruz. Bu da tüm prosesin tek bir ekiple projelendirilmesini mümkün kılıyor ki birden çok firmanın süreç için koordine edilmesine kıyasla müşterilerimiz için çok daha kolay bir çözüm oluyor.