Perşembe , 21 Kasım 2024
HABERLER
ANASAYFA / Haberler / Cengiz BEKGÖZ – HUZUR PLASTİK GENEL MÜDÜRÜ

Cengiz BEKGÖZ – HUZUR PLASTİK GENEL MÜDÜRÜ

BAŞARI BİR HEDEF DEĞİL, SONU OLMAYAN BİR YOLCULUKTUR! Huzur Plastik Hakkında: Huzur Plastik, 1983 yılında İstanbul’da kurulan geri dönüşüm tesisi ile plastik sektöründe faaliyetlerine başladı

Cengiz BEKGÖZ – HUZUR PLASTİK GENEL MÜDÜRÜ
Cengiz BEKGÖZ – HUZUR PLASTİK GENEL MÜDÜRÜ
Huzur Plastik Hakkında:
Huzur Plastik, 1983 yılında İstanbul’da kurulan geri dönüşüm tesisi ile plastik sektöründe faaliyetlerine başladı. Türkiye plastik pazarı ile paralel bir şekilde hızlı bir büyüme yakalayan şirket, 1994 yılında oluşan yeni kurumsal kimliği ile Türkiye’deki firmaların hammadde ihtiyaçlarını karşılayabilmek için yurtdışındaki birçok değerli petrokimya firmasının ürünlerini tedarik etmeye başladı. Günümüzde büyümesini hızla sürdüren Huzur Plastik, 1983’te başlayan müşteri ilişkilerini aynı özveri ile devam ettirerek sektördeki yerini ve önemini pekiştirdi. 
Gücünün büyük kısmını müşterilerinin güveninden ve çalışanlarının özverisinden alan Huzur Plastik, artan müşteri ve hammadde portföyü ile gelişimini sürdürüyor. Müşteri memnuniyetini ilke edinerek müşteriye verdiği önemi her daim gözler önüne seren şirket, sektöründe lider kuruluşlar arasında yer alıyor. Türkiye’nin coğrafi konumunun sağladığı lojistik avantajları verimli bir şekilde değerlendirerek iş ortaklarına en hızlı sürede ürün tedariki sağlamak amacıyla yakın çevre ülkelerdeki önemli petrokimya kuruluşlarının distribütörlüğünü yapıyor. Huzur Plastik, yıllar içinde kazandığı tecrübe ve deneyim ile küresel pazarda marka değerini artırmakla beraber plastik sektörüne de yön veriyor. 
BAŞARI BİR HEDEF DEĞİL, SONU OLMAYAN BİR YOLCULUKTUR!
  1. Huzur Plastik olarak 1983 yılından bu yana plastik sektöründe faaliyet gösteriyorsunuz. Her geçen gün yükselen başarı grafiğinizle birlikte gelişim süreciniz ve çalışma politikanız hakkında neler söylersiniz? Bilgi birikimi, tecrübe ve deneyimlerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Huzur Plastik olarak, 1983 yılında İstanbul’da kurduğumuz geri dönüşüm tesisi ile plastik sektöründe faaliyetlerimize başladık. Geri dönüşüm alanında edindiğimiz bilgi ve tecrübeler ile 1994 yılında plastik ambalaj üretimi ve daha sonrasında plastik hammadde ticaretine başladık.  Ülkemizin net ithalatçı olduğu plastik hammadde sektöründe lider olma hedefi ile çıktığımız bu yolda profesyonelleşmenin elzem olduğunu gördük ve alanında uzman profesyonelleri şirketimiz bünyesine kattık ve daha sonrasında gelişmekte olan Türkiye plastik pazarı ile paralel bir şekilde hızlı bir büyüme yakaladık. Tabi bu süre zarfında iş ortaklarımıza karşı ilkeli yaklaşımımız ve etik ticaret anlayışımız bizi daha ileriye taşıyan ve ticaretimize güç katan önemli faktörler oldu.
 
        2. Ürün çeşitliliğiniz hakkında neler söylersiniz?


Plastik hammadde alanında ‘commodity’ ürün grubu olarak tabir edilen ürün gamımız başlıca inşaat sektöründe kullanılan plastik mamul üreticilerine, ambalaj ürünleri ile birlikte ev içi ve ev dışı plastik mamul üreten firmalara hitap etmektedir.  Her yıl ürün grubumuzu geliştirmek ve yeni distribütörlükler edinme gibi bir hedefimiz var ve son yıllarda bu hedefimiz doğrultusunda başarılı anlaşmalara imza attık. Aynı zamanda şirketimiz her ne kadar Plastik alanında öne çıksa da aynı zamanda geniş bir kimyasal ürün portföyünü barındırmakta ve plastik sanayisine olduğu gibi kimya sanayisine de hizmet vermektedir. 
         
         3. Bu yıl yeni bir proje ya da yatırım çalışmalarınız olacak mı?


Geçtiğimiz yıllarda yapmış olduğumuz pazar araştırmaları doğrultusunda çeşitli yatırımlar gerçekleştirdik ve bu yatırımlarımızın uzun vadede birçok faydasını görmüş olduk. Şu anki mevcut ekonomik şartlar doğrultusunda yatırım birinci önceliğimiz olmamak ile birlikte mevcut yatırımlarımızı korumak ve en verimli şekilde kullanmak gibi bir tasarrufumuz var. Tabi önümüzdeki süreç neler getirir bilemiyoruz, eğer geçmişte olduğu gibi plastik sektöründe yeni ihtiyaçlar doğar ve teknolojik trendler farklı yönlere kayarsa yeni yatırımları bünyemize katmak gibi bir düşüncemiz olabilir. 

         4. 2018 yılını hedef ve beklentileriniz açısından nasıl değerlendirirsiniz? 2018 yılı ile ilgili hedefleriniz hakkında neler söylersiniz?

2018 yılına başlamadan önceki hedefimiz her yıl olduğu gibi bir önceki yılın daha üstünde satış ve kar elde etmek şeklinde idi. Yıl başlangıcı itibari ile beklentilerimizin üzerinde bir performans ile başladık ve hedeflediğimiz şekilde emin adımlar ile yolumuza devam etmekteyiz. Yıl ortasında başlayan anormal ekonomik hareketlenmeler sonrasında hedeflerimizi yakalamak adına yeni ihracat pazarları arayışımız başladı ve dış ticaret ekibimizin özverili çalışmaları neticesinde yılsonu gelmeden ihracatta beklentilerimizin daha da üstüne çıktık ve 2018 yılı hedeflerimizi yakalamış olduk.
 
        5. Plastik poşetlerin 2019 yılından itibaren marketlerde ücretli satılacak olmasıyla ilgili neler söylersiniz? Sizce bu gelişme üreticiyi nasıl              etkileyecek? Avantajları ve dezavantajlarıyla değerlendirir misiniz?

Yıllardır plastiklerin zararlı olduğu yönünde kamuoyu algısı yaratan kâğıt, cam ve metal ambalaj üreticilerinin oluşturduğu büyük bir lobiler bulunmakta. Tabi yapmakta oldukları algı çalışmaları özellikle Avrupa başta olmak üzere birçok ülkede başarılı oldu ve bu ülkelerde plastik karşıtı birçok yaptırım uygulamaya girdi ve yeni kanunlar çerçevesinde uygulamaya girecek birçok yeni yaptırım bulunmakta. Ülkemizde ise her ne kadar bu lobiler kuvvetli olsa da market poşetlerinin paralı satılması yönündeki uygulama Perakendeciler Derneği’nin yoğun baskıları ile birlikte Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın başlatmış olduğu sıfır atık politikası nedeni ile yürürlüğe girecektir. Market poşetlerinin ücretli olması tüketicinin cebine yansıyacağı için poşet tüketimini daha tasarruflu yapacaklardır ve dolaylı olarak üreticilerin kapasitelerinde bir düşüş olacaktır. Bu durum market poşeti üreten sanayicilerin hem yatırımlarını zarara sokacağı gibi istihdamlarında belirli bir düşüş yaşatacaktır. Bu yasa ile birlikte marketler büyük bir avantaj sağlayacaktır çünkü poşetler ücretsiz dağıtılan önemli bir ürün kalemi iken, kar elde ettikleri bir ürün haline gelecektir. Nihayetinde bu yasadan poşet üreticileri, paydaşları ve vatandaşın bütçesi zarar görecektir.

           6. Günümüzde sürekli gelişen bir teknoloji söz konusu. Bu doğrultuda siz teknolojiyi üretiminize nasıl yansıtıyorsunuz? AR-GE                             çalışmalarınız konusunda neler söylersiniz?

Eskiye nazaran ülkemizde AR-GE daha çok önem kazanmaya başladı, tabi burada bilim teknoloji ve sanayi bakanlığımızın katkıları çok büyük. Ülkemizin çeşitli bölgelerinde desteklemiş oldukları AR-GE merkezleri ve teknoparklar, bünyemizde olmayan ama bizim için AR-GE çalışmaları yapan kuruluşlar haline geldiler. Sizin de değindiğiniz üzere sürekli gelişen bir teknoloji söz konusu ve büyüyen Türkiye’nin rakipleri ile olan rekabetinde teknolojik yatırımlar çok büyük önem arz ediyor. Günümüzde bu gelişmeleri takip edebilmek eskiye nazaran çok zor olmuyor artık. Her yıl katılmış olduğumuz konferanslar, yurt içi ve yurtdışı fuarlarında teknolojik ürünleri ve inovatif projeleri yakından takip ediyoruz. Bu organizasyonlar sayesinde birçok teknolojik trendi daha iyi inceleme fırsatı yakalıyoruz ve bu doğrultuda yatırımlarımızı gerçekleştiriyoruz.
            7. Yurt dışı çalışmalarınız konusunda nasıl bir politika izliyorsunuz?

Şirketimiz kurulduğunda her şirketin olduğu gibi bizlerinde bir takım hedefleri vardı ve bu hedeflerden önemli olanı Türkiye sınırlarında kalmamak ile birlikte yurt dışında tanınan global bir Türk markası haline gelmekti ve bu hedef doğrultusunda çok özverili çalışmalar yaptık.  Çalışmış olduğumuz yabancı partnerlerimiz ile her zaman sağlam güven ortamı oluşturup devamında aile ortamı havasında ilerleyen ikili ilişkilere önem vermekteyiz. Bu sayede ticari ilişkilerimizi bir sonraki evreye taşımış olduk ve birçok pazarda elde etmiş olduğumuz pozitif referanslar sayesinde yeni kapılar aralamış olduk. Geriye baktığımızda güzel işbirlikleri ve yapmış olduğumuz prensipli çalışmalar sayesinde marka bilinirliğimiz ülke sınırlarını aşmış durumda ve yeni pazarlarda tanınır hale gelmektedir.
             8. Tanıtım çalışmaları hakkında neler yapıyorsunuz? Son olarak bizim de katılımcısı olduğumuz PLASTEURASIA 2018 Fuarı’nda                             sizlerde yer alacaksınız, bu fuarın plastik sektörü açısından önemi sizce nedir?

Son yıllarda ülkemiz plastik sektörünün önemli bir ivme yakalaması ile birlikte PLAST EURASIA fuarı’da bölgemizde ve dünyada ses getiren kaliteli bir organizasyon halini aldı. Her yıl düzenli olarak organize edilen ve dünyanın çeşitli noktalarından ziyaretçi ağırlayan bu fuar Türkiye plastik sektörü tanıtımı açısından büyük önem kazandı.  Fuar’a ziyaretçi gözü ile baktığımızda büyük bir gelişme olduğunu görüyoruz, özellikle son yıllarda birçok yabancı firma Plast Eurasia fuarındaki gelişimi görerek ziyaretçi değil de katılımcı olarak yer alamaya başladı ve bu da fuarın kalitesini ve prestijini artıran bir etken haline geldi.  Huzur plastik olarak uzun yıllardır katılmakta olduğumuz bu organizasyon sayesinde kendimizi daha iyi tanıtma fırsatı yakalamak ile birlikte birçok yeni iş ortağı edindik ve edinmeye devam ediyoruz. Umarız organizatörler önümüzdeki yıllarda yeniliklerden ve gelişmelerden ödün vermeyerek fuarın kalitesini daha üst noktalara taşırlar.
 
                9. Türkiye ve dünyadaki plastik sektörünü değerlendirirsek, şu anda içinde bulunduğumuz koşulları da göz önünde bulundurarak                          neler söylersiniz?

Plastik günlük yaşamımızda elzem hale gelen ve yaşantımızın her alanında karşılaştığımız alternatifi çoğu zaman kısıtlı ya da hiç olmayan bir malzeme haline geldi. Ev ihtiyaçlarımızdan tıbbi ihtiyaçlarımıza, gıda sanayisinden uzay sanayisine kadar birçok noktada ihtiyaçlarımıza cevap veren çok elverişli bir malzeme. Son yıllarda plastik karşıtı örgütlerin ve lobilerin çalışmaları neticesinde her ne kadar bazı yaptırımlara gidilse de plastik hayatımızdan çıkarılamayacak ve dünya da pazar payını genişletecek malzemelerin başında geliyor. Türkiye plastik sektöründen bahsetmek gerekir ise,  Avrupa’nın ikinci, dünyanın altıncı  büyük pazarıdır ve her yıl gelişmesini ilerletmek ile birlikte sanayicisinin yatırımdan kaçmadığı ve inovasyonun önem kazanması ile birlikte önü kesilmez bir hal alacaktır. Mevcut hali ile plastik sanayimizin çok fazla katma değerli ürün üretmemesi önümüzdeki en büyük sıkıntı. Yeni teknolojiler ile daha katma değerli ürünler ürettiğimiz takdirde ihracat gelirlerimiz daha fazla artacağı gibi cari açığımızı azaltma yönünde büyük fayda sağlayacaktır. Dünya plastik piyasasında ise inanılmaz bir rekabet olduğunu görüyoruz, Ortadoğu ve Amerika kıtasında yeni devreye girecek olan petrokimya tesisleri ile birlikte hammadde alanında arz fazlası olacağını görüyoruz ve bu durumda eski ve verimsiz pozisyona düşen petrokimya tesislerinin devreden çıkması kaçınılmaz olacak.  Mevcut Amerika – Çin ticaret savaşları özellikle hammadde piyasasında farklı eğilimlere ve sonuçlara yol açabilir, umarız ülkemiz olarak bu durumdan fazla etkilenmez ve emin adımlarla yolumuza devam ederiz.
                   10. Son olarak eklemek istedikleriniz?

Gelişen Türkiye ekonomisinde önemli bir yer edinen Plastik sektörü zaman zaman bir takım yaptırımlar ile yıpratılmakta ve zarar görmektedir. Bu konuda sektör olarak birleşmek ve gerekli adımların atılmasını sağlamak sektör üyeleri olarak hepimizin sorumluluğudur. Bu nedenden dolayı sektörümüzün sıkıntılı olduğu süreçlerde küçük gruplar halinde değil de kenetlenerek büyük bir grup halinde bütün sektörün bütünleşmesi sesimizi daha güçlü kılmak ile birlikte sektörümüzün sıkıntılarını gidermek noktasında çok daha faydalı olacaktır.
 
 

0 YORUM

YORUM YAPIN

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER BAŞLIKLAR