Firmanızın kuruluş hikayesi nedir? Atasayar Teknoloji’yi kurarken nasıl bir misyon ve vizyon belirlediniz?
 
Atasayar Teknoloji, 2005 yılında Yasin Atasayar tarafından teknolojinin iş dünyasındaki dönüştürücü gücüne olan inançla kuruldu. O dönemde işletmelerin teknolojiye adaptasyon süreçlerinde ciddi bir ihtiyaç olduğunu fark ettik ve bu boşluğu doldurmak için yola çıktık.
Kuruluş hikayemizin temelinde yenilikçi çözümlerle müşterilerimizin hayatını kolaylaştırmak yatıyor. Misyonumuz, dijital dönüşüm süreçlerini destekleyerek iş süreçlerini optimize etmek ve işletmelerin verimliliğini artırmaktır. Vizyonumuz ise inovasyon, kalite ve sürdürülebilir büyüme ilkeleriyle teknoloji sektöründe lider bir konuma ulaşmaktır. Türkiye’yi küresel ölçekte temsil eden bir marka olmayı hedefledik ve bu doğrultuda 20 yılı aşkın süredir emin adımlarla ilerliyoruz.
 
İş dünyasında dijital dönüşüm her geçen gün hızlanmaya devam ediyor. Atasayar Teknoloji, müşterilerine bu dönüşüm sürecinde hangi konularda rehberlik ediyor? Rakiplerimizden farklı olarak müşterilerine nasıl ayrıcalıklar sunuyor?
 
Dijital dönüşüm, günümüz iş dünyasının vazgeçilmez bir parçası ve biz Atasayar Teknoloji olarak müşterilerimize bu süreçte geniş bir yelpazede rehberlik ediyoruz. Sunucu ve network sistemlerinden güvenlik çözümlerine, enerji sistemlerinden perakende otomasyonuna kadar birçok alanda hizmet sunuyoruz. Örneğin, veri depolama, yedekleme sistemleri ve akıllı bina yönetim sistemleri gibi çözümlerimizle işletmelerin altyapısını güçlendiriyoruz. Rakiplerimizden farklı olarak, grup şirketlerimiz Atasayar Enerji ve Codlean ile entegre bir hizmet sunuyoruz. Atasayar Enerji ile yenilenebilir enerji çözümleri, Codlean ile ise ERP yazılımları ve dijital dönüşüm araçları sağlıyoruz. Bu bütüncül yaklaşım, müşterilerimize uçtan uca çözümler sunarak fark yaratmamızı sağlıyor. Ayrıca, müşteri memnuniyetine verdiğimiz önem ve yenilikçi bakış açımızla her projede özel çözümler üreterek ayrıcalık sunuyoruz.
 
Fabrikaların üretim süreçlerini otomatikleştirmek ve izlemek verimliliğini artırmak açısından oldukça önemli. Bu anlamda sunduğunuz SCADA otomasyonu ve endüstriyel elektrik çözümlerinizden bahsedebilir misiniz? En çok hangi sektörlerde tercih ediliyor?
 
Fabrikaların üretim süreçlerini otomatikleştirmek ve izlemek, hem verimliliği artırmak hem de operasyonel maliyetleri düşürmek açısından kritik bir öneme sahip. Bu noktada SCADA otomasyon sistemlerimiz devreye giriyor. SCADA çözümlerimiz, üretim süreçlerini gerçek zamanlı olarak izlemeyi ve kontrol etmeyi mümkün kılıyor. Bu sayede, işletmeler süreçlerdeki aksaklıkları anında tespit edebiliyor ve kesinti sürelerini minimuma indirebiliyor. Endüstriyel elektrik çözümlerimiz ise, enerji verimliliği ve sistem güvenilirliğini artırarak bu otomasyonu destekliyor. Özellikle imalat sektörü, enerji sektörü ve su yönetimi gibi alanlarda bu çözümlerimiz yoğun ilgi görüyor. Örneğin, bir imalat tesisinde üretim hattını optimize etmek veya bir enerji santralinde operasyonel performansı artırmak için SCADA sistemlerimiz sıkça tercih ediliyor. Referans projelerimiz arasında ORKA Banyo gibi imalat odaklı firmalar da yer alıyor.
 
Fiber optik altyapı ve yapısal kablolama sistemlerinizin büyük işletmelere sağladığı avantajlar nelerdir?
 
Fiber optik altyapı ve yapısal kablolama sistemlerimiz, büyük işletmelere dijital çağın gereksinimlerine uygun bir altyapı sunuyor. İlk olarak, yüksek hızlı veri iletimi sayesinde iş süreçleri hızlanıyor ve kesintisiz bir iletişim sağlanıyor. Fiber optik sistemler, elektromanyetik girişimlere karşı dayanıklı olduğu için güvenilirlik açısından büyük bir avantaj sunuyor. Ayrıca, ölçeklenebilir yapıları sayesinde işletmelerin gelecekteki büyüme ihtiyaçlarına kolayca uyum sağlayabiliyor. Güvenlik de bir diğer önemli nokta; fiziksel ayrım sayesinde veri güvenliği artıyor ve bu, özellikle hassas verilerle çalışan işletmeler için kritik. Büyük ölçekli veri merkezleri, kurumsal ağlar ve endüstriyel tesisler gibi alanlarda bu çözümlerimiz, işletmelerin dijital altyapısını güçlendirerek rekabet avantajı sağlıyor.
 
Son dönemde geliştirdiğiniz en yenilikçi ürün veya hizmet nedir? Bunun sektöre nasıl bir katkısı oldu?
 
Son dönemde geliştirdiğimiz en yenilikçi ürünlerden biri, grup şirketimiz Atasayar Enerji bünyesinde hayata geçirdiğimiz solar takip sistemi. Bu sistem, güneş panellerinin güneşin hareketine göre pozisyonunu ayarlayarak sabit sistemlere kıyasla %40’a kadar daha fazla enerji verimliliği sağlıyor. Yenilenebilir enerji sektörüne sunduğumuz bu yenilik, solar enerji projelerinin ekonomik fizibilitesini artırıyor ve çevresel sürdürülebilirliğe önemli bir katkı sağlıyor. Daha fazla enerji üretimi, işletmelerin enerji maliyetlerini düşürüyor ve karbon ayak izini azaltıyor. Bu çözüm, özellikle enerji sektöründe fark yaratarak yenilenebilir kaynakların daha etkin kullanılmasını teşvik ediyor.
 
Önümüzdeki 5 yıl içinde Atasayar Teknoloji’yi nerede görüyorsunuz? Gelecek projelerinizden bahsedebilir misiniz?
 
Önümüzdeki 5 yıl içinde Atasayar Teknoloji’yi, global teknoloji liderlerinden biri olarak görüyoruz. Şu anda 10’dan fazla ülkede faaliyet gösteriyoruz ve bu uluslararası varlığımızı daha da genişletmeyi planlıyoruz. Gelecek projelerimiz arasında yapay zeka (AI) ve Nesnelerin İnterneti (IoT) tabanlı çözümler geliştirmek yer alıyor. Ayrıca, yenilenebilir enerji alanında Atasayar Enerji ile daha yenilikçi ürünler sunarak sürdürülebilirlik konusundaki liderliğimizi pekiştirmeyi amaçlıyoruz. Ar-Ge merkezimizde, Düzce Teknopark’ta bu teknolojiler üzerine yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Misyonumuz doğrultusunda işletmelerin dijital dönüşümünü destekleyen ve çevre dostu çözümler üreten bir marka olarak büyümeye devam edeceğiz.